Bu hayatta bazı konular vardır ki, bence espri kaldırmaz...
Hayatın, bizim bilmediğimiz öyle yönlerini yaşayanlar var ki ve bazen öyle sözler söyleyip, öyle şeyler yapıyorlar ki, insanın içine bıçak gibi saplanıyor....
Hatırlayalım mı...
Soma faciası...
Yaralı kurtulan bir işçi, ambulansa bindirilirken hemşireye "Çizmelerimi çıkarayım mı" diye sormuştu...
Hayatını kaybetmenin eşiğinden dönmüşken, o çizmeleriyle bir sedyeyi kirletmeye çekinmişti...
Niye mi hatırlattım bunu?
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Beşiktaş Spor Kulübü Başkanı Fikret Orman ile konuşurken, benim okuyunca inanamadığım bir söz söylüyor...
Sözleri, "espri yaptı" diye haberleştirilmiş...
Ama ben olayın espri bölümünü anlayamadım!
Ampute Milli Takımı'nın sahada koltuk değnekleriyle oynamasına işaret eden Özbek, Orman'a "Çimler de ayvayı yedi" diyor!
***
Ayvayı yedi derken!
Nasıl yani?
Bu milletin göğsünü kabartan engelli oyuncular, sizin anlı şanlı oyuncularınızın başaramadığı bir sonuç elde ederken, çimlere zarar mı vermişler!
Vay be!
Ne büyük hata!
İsterseniz şöyle yapalım Sayın Özbek!
Akılları yıllar sonra başlarına gelenler, oyunculara madde destekte bulunmaya başladı...
Yani artık Ampute Milli Takımı oyuncularının iyi kötü paraları var...
Ne yapsınlar Sayın Özbek, sahaya koltuk değnekleriyle verdikleri hasarın parasını ödesinler mi, ister misiniz?
Çünkü gördüğüm kadarıyla, sahiden zarar vermiş olabilirler, haklısınız!
Öyle bir koştular ki...
O koltuk değnekleriyle öyle bir aşkla vurdular ki...
Ne çimen ne saha bırakmamış olabilirler...
***
Biliyor musunuz Sayın Özbek, ben pek futbol maçı izlemem...
Sevmem de...
Ama gördüğüm ve bir gazeteci olarak takip ettiğim kadarıyla, çoğu kez koltuk değneksiz oyuncular, o yeşil sahaya daha çok zarar veriyor!
Hem de onların verdiği zarar manevi!
Bunu dün de yazmıştım...
Sizin bu, akıllara zarar, "sözde espirinizden" sonra bir kez daha hatırlatmak istedim...
Nasıl olsa birkaç gün sonra cümleten unuturuz Ampute Milli Takım oyuncularını...
Gündemdelerken, yazabildiğimiz kadar yazalım...
***
Sayın Özbek!
Engelliler veya Somalı maden işçisi örneğinde olduğu gibi, daha zor şartlarda yaşayanlar, bizim aklımıza hayalimize gelmeyecek kadar hassas davranabiliyorlar...
Bazen bizler farkında olmadan bir bakışımızla bile onları kırabiliyoruz...
Empati yapar mısınız hiç?
Deneyin bir kez...
Kendinizi o yeşil sahada, engelli bir oyuncu olarak hayal edin...
Üstelik mesela, askerlik görevinizi yaparken, bir mayın patlaması sonucu bacağınızın biri kesilmiş olsun...
Bu satırları okurken bile ürperdiniz muhtemelen ama devam edeceğim...
Şimdi o kesik bacağınızla, yeşil sahada koltuk değneğiyle koşturuyorsunuz...
Koşturmak iki bacakla olur ama, siz işte var gücünüzle koltuk değneğinize bastırıp, eksiğinizi bir yapay nesneyle tamamlıyorsunuz...
Şimdi o koşturup geçtiğiniz yerlere dönüp bir bakın...
Gördünüz mü, koltuk değneğinizin izleri kalmış...
Ne yaptınız Sayın Özbek?
Sizin yüzünüzden saha ayvayı yedi!
***
Evet, Ampute Milli Takımı'nın koltuk değneği darbeleriyle saha, "Ayvayı yemiş" olabilir de, peki siz bu sözü söylerken acaba ne yapmış olabilirsiniz?
Aklınıza başka bir atasözü geliyor mu Sayın Özbek!
KİM DEMİŞ AĞA DEĞİLSİN DİYE!
Dün ne yazdım...
'Herkes maddi yardımda bulunuyor ama para denilince aklıma gelen ilk isim Ali Ağaoğlu'ndan ses çıkmıyor' dedim...
'Ampute Milli Takımı için Ali Ağaolu bir şey yapmayacak mı' dedim... 'Bak o ağa sıfatı kolay elde edilmez sonra Varyemez amca derler" dedim... İşadamı Ali Ağaoğlu, Ampute Milli Takım oyuncuları için birer ev vereceğini açıkladı... Ağaoğlu, "Elbette bu vatan sevgisinin bir karşılığı olamaz ama ben aslan yürekli takımımızın oyuncularına birer daire hediye ediyorum" dedi.
Helal olsun sana Ali Ağa!
