Nasıldı o şarkı?
Grup Gündoğarken söylüyordu hani...
"Bana esmeyi anlat...
Esip, geçmeyi anlat..."
***
"Bana varoşları anlat...
Varoşlardan geçmeyi anlat CHP" diyeceğim ama, partinizin önemli bölümü İzmir'de "tatlı su politikacılığı" yaparken ben "yerel yönetimler muhabiri" olarak, bu kentin varoşlarını haber için geziyordum...
O nedenle anlatmanıza gerek yok, biliyorum...
Hatta muhabirlik dönemimde, yakın olduğum CHP'li belediye başkanları, meclis üyeleriyle sohbet ederken, "Niye kentin dar gelirli mahallelerine yeterince gitmiyorsunuz?" diye parti politikasını eleştirirdim...
Yani ortalama 10 yıl öncesini anlatıyorum...
Siyasetçi falan değilken gördüğüm bir gerçeği, CHP nihayet fark etmiş!
Süper!
Peki ne yapılmış?
***
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin delegelerinden Nuray Çepni'yi danışmanı olarak görevlendirmiş...
Bak, buraya kadar da güzel...
Yalnız işte küçük bir sorun var ki, "lütfedip" sonunda bir araya gelmeyi planladıkları kesim için kullandıkları tanım çok da hoş olmamış...
Bakın, Kılıçdaroğlu imzasıyla, Çepni'ye gönderilen görevlendirme yazısında ne denmiş...
"Sayın Nuray Çepni, Cumhuriyet Halk Partisi'nin politikalarını ve projelerini, kentlerin varoşlarında yaşayan yurttaşlarımıza anlatmak, partiye katılımları arttırmak üzere Genel Başkan Danışmanı olarak görevlendirilmeniz uygun görülmüştür.
Bilgilerinize ve gereğini rica ederim."
***
Varoş derken CHP?
Valla iyi ki "apaçi" falan dememişsiniz...
Yani buna da şükür!
Bakın, "vatandaş ağzıyla", "varoş" diye bir tanımlama yapılabilir de, CHP'nin resmi yazısında kullanmak sizce mantıklı mı?
Şimdi yazının ilk bölümlerine geri dönelim...
Bakın ben ne demişim vakti zamanında?
"Kentin dar gelirli mahalleleri!" Güzel değil mi?
Öyle "varoş" gibi içinde "aşağılama" barındırmıyor...
Bir sosyal durum tespiti...
***
Neyse artık bu "lafın" geri dönüşü yok...
Bari bundan sonrasında "doğru" hamleler yapın...
Varoşlara gidecekmişsiniz ya...
Şimdi bakın anlatıyorum...
Orada, vatandaşın kapısını çaldığınızda size muhtemelen ince belli bardakta çay ikram edilecek....
Kalkıp da, "Şekerim ben bir latte alayım" demeyin...
Öğle yemeği vaktinde giderseniz ve size kuru fasulye pilavlı bir sofra kurarlarsa, "Canım dokunuyor yaaa... Suşi yok muydu" diye sormayın...
Bak, en fenasını söylüyorum...
Aman dikkat!
Kalkıp da oralarda "Overlok makinesi ayağınıza geldi" misali, "Varoşlara geldik" falan demeyin!
Neydi partinin ismi?
İçinizden, açılımını hep tekrarlayın...
Cumhuriyet "Halk" Partisi...
"Varoş" yok!