Nazar etmeyin ne olur, çalışın sizin de olur diyeceğim, ama çalışıp 60 bin dolar, yani yaklaşık 245 bin TL kazansanız, o parayla ev, araba falan alır, yatırıma dönüştürürsünüz biliyorum...
Ama soyadın Sabancı'ySA...
"Yahu ben bu paraları nerelere saçayım arkadaş" diye düşünüyor- SAn...
Gider, ünlü bir İtalyan markanın dünyada hepi topu 4 adet üretilen, üzerindeki taşlarının tamamının altın, gümüş ve bakırdan oluştuğu montu giyersin...
Faruk Sabancı da öyle yapmış ve kendine 60 bin dolarlık, fermuarı bile altından yapılan bir mont almış...
Güle güle, ışıl ışıl, parlaya parlaya giysin tabii, para onun bize ne!
Yalnız fotoğrafa bakıyorum, bakıyorum bakıyorum...
Ve, "Keşke Rabbim, verdiği parayla eşdeğer zevk de ihsan etseymiş DJ işadamımıza" diyorum...
O BEDEN, BABANIN TARLASI DEĞİL!
Vallahi bugünlerde Türkiye'nin çeşitli kentlerindeki adliyeleri dolaşıp, hakimlerin yanına gidip "İşte bu yaa. Vallahi işte bu" demek istiyorum...
Pek çok kez "iyi hal indirimleri" veren, ama son günlerde "nihayet" bu kararlarından vazgeçen hakimlerimiz için, bir şarkı açasım geliyor...
Hani şarkının bir mısrasında şöyle diyordu sanatkar, en içli sesiyle :
"Daha önceleriii neredeyyydiiniz..."
***
Neyse!
O konulara girmeyelim, Süleyman Demirel'i rahmetle anıp, düne değil bugüne bakalım...
Son olarak metrobüste iki üniversite öğrencisini taciz ettiği iddiasıyla İstanbul'da tutuklu yargılanan 53 yaşındaki Aydoğan Ş, "sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı" suçundan 3'er yıl 9 aydan toplam 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı...
Mahkeme cezada indirime gitmedi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermedi...
Çok mu 7 yıl?
"Ne olacak canım alt tarafı dokunup taciz etmiş, tecavüz falan yok!
7 yıl çok uzun" diyenler çıkacaktır elbette...
Onlara şöyle demek gerek...
O dokunduğun yer babanın tarlası değil, canının istediği gibi gezinesin!
Sana ait olmayan bir yerde "izinsiz" dolaşmayacaksın!
Turisti kazıklayan taksiciye ayar!
Bak bir güzel haber daha İstanbul'dan...
Vallahi nazar değmesin...
İstanbullu bir taksici, Suudi Arabistanlı müşterinin, yolları bilmemesinden faydalanarak, İstanbul turu attırmış, hatta karşı yakaya geçip, Sabiha Gökçen Havalimanı'na götürmüştü...
Hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan taksici, 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı...
Onun için tek iyi haber, cezanın ertelenmesi...
Yani mahkeme "bir daha yaparsan canını fena yakarım" diye kulağını çekip bıraktı!
O taksici, eminim iyi bir ders almıştır...
Müşteriyi velinimet olarak göreceksin, yolunacak kaz değil!