Engelli genç sizin için uçsa mıydı!
Vicdansız ve akılsız olmak için özel bir çaba göstermek gerekiyor sanırım!
Çünkü bazı olaylar, başka şekilde izah edilemiyor!
Mesela, Antalya Manavgat otogarında yaşanan olay...
Gel de anla...
Gel de hak ver...
***
Engelli bir genç, tatil için geldiği Alanya'da, küçük bir yolculuk yapıp Manavgat'a gidiyor...
Eh, doğal olarak geldiği Alanya'ya geri dönecek...
Minibüse binmek için Manavgat Doğu Garajı'na gidiyor...
Manavgat-Alanya arasında çalışan minibüslerin görevlileri, tekerlekli sandalyedeki Cüneyt Demirtaş'ı çeşitli bahanelerle 4 saat beklettikten sonra kendisini götüremeyeceklerini söylüyorlar...
Demirtaş, polis çağırıyor...
Ama polis de firma yetkililerini ikna edemiyor iyi mi!
Devreye Antalya Büyükşehir Belediyesi UKOME Şube Müdürlüğü Manavgat ekipleri giriyor...
Ekiplerin ve polisin çabalarıyla, sıradaki ilk minibüs, lütfedip Demirtaş'ı araca alıyor...
***
Çok pardon ya!
Tekerlekli sandalyedeki Cüneyt Demirtaş sizin için ne yapsaydı?
O sandalyenin tekerleklerini görünce, siz onu sahiden araç falan mı sandınız!
Sandalye o sandalye!
Öyle zevk olsun diye üzerine binip gezilmiyor!
Ne zararı vardı tekerlekli sandalyedeki bir genci araca almanın?
Diğer yolcular, araçla gidiyor da, engelli vatandaşları sırtınızda mı taşıyorsunuz?
Ayıp sözü yetersiz kalıyor!
Vicdansızlar demek tarif etmiyor!
***
O halde şöyle diyelim...
O otogarın yetkililerinden başlayıp, engelli Cüneyt Demirtaş'ı aracına almayan tüm minibüslerin sahiplerine, şoförlerine, muavinlerine, onları denetleyen/ denetlemeyen görevlilere kim ceza kesecek?
Ve bu ceza ne olacak?
Laf olsun diye 3 kuruş bir şey mi ödeyecekler!
Yoksa, o olmayan akıllarını, bir ihtimal başlarına getirecek bir para, hatta üzerine de "sosyal sorumluluk" projesine katılma cezası verecek misiniz?
Ya da, kentinize gelen bir engelli vatandaş, zehir zemberek edilmiş bir tatilden sonra, kalbindeki acıyla Kütahya'daki evine giderken arkasından el sallayıp hadi canım güle güle mi diyeceksiniz?
Hangisi!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.