Bunların aralarında bir telepatik bağ mı var!
Gizli bir teşkilatta mı örgütleniyor, anlamıyorum ki!
Bir el adeta düğmeye basıyor ve bütün psikopatlar, sözbirliği etmişçesine ya cinayet işliyor ya da birilerinin hayatını karartıyor...
Al işte...
Türkiye'nin farklı şehirlerinden gelen haberlere göz atalım...
Yer: İstanbul Arnavutköy Bir adam, eşini ve 2 yaşındaki kızını boğarak öldürdü...
Yer: Manisa Turgutlu Tek suçu boşanmak olan, 11 yaşında bir kız çocuğu sahibi 28 yaşındaki genç bir kadın, barışma teklifini kabul etmediği eski eşinin kurşunlarıyla hayatını kaybetti.
Yer: Gaziantep Boşanma ve velayet kararını kabullenmeyen bir erkek, eşini, kayınpederini, kayınvalidesini öldürdü.
Sanki çok muhteşem bir babaymış gibi, sanki bu yaptığının hesabını verebilecekmiş gibi 1 yaşındaki kızıyla, cinayetin ardından kaçtı.
Daha doğrusu kaçamayıp yakalandı!
***
Bitmedi!
Yer: Muğla Şiddet suçu nedeniyle hakkında 3 ay uzaklaştırma kararı verilen bir adam, eşini ve kayınvalidesini eve kapattı.
O evin kapı kollarını söktü.
Suyu kesti.
Hortumları bağladı ve eşinin işyerini ateşe verdi.
İçinde eşi ve kayınvalidesinin olduğu evi de yakacaktı ama komşular bağırınca kaçtı!
***
Bunlar, eşlere, eski eşlere, ailelere vahşet uygulayan psikopatlar...
Peki ya diğerleri?
Onlar bitiyor mu?
Hayır!
***
Yer: Bursa Bir kedi...
Hem de yavru...
Hani, "Ben kedi sevmem" diyen birinin bile, o masum gözlere bakınca içinde güzel duygular uyandıran bir hayvan...
"Gel pisi pisi" deyince miyavlayarak insanın bacaklarının arasında dolanan...
Küçücük ağzından çıkan miyavlamayla gülümseten bir kedicik!
Normal şartlarda başının okşanması, süt verilmesi gerekir değil mi?
Yok öyle yapmamışlar...
Onun dört bacağını kesmişler!
Birileri, bu masum canlının bacaklarını kesmiş!
Ölmüş...
O acıya dayanmak ne mümkün!
***
Nereden akıllarına gelmiş bu manyaklık diye çok uzun düşünmeye gerek yok tabii...
Geçtiğimiz günlerde, Sapanca'da bir yavru köpeğin 4 bacağı kesilmiş halde bulunmuştu...
Onu kurtarmak için çok çaba gösterildi...
Bütün Türkiye, onun acısını hissetti ama yine de küçük köpek öldü...
Kedinin katilleri de, o köpeğe vahşet uygulayan manyağın izinden gitti işte...
***
Ne diyorsunuz?
Psikopatlık bulaşıcı mı!
Bir katilin, ruh hastasının bıraktığı "gizli ayak izleri" mi takip ediliyor!
Kan kokusu misali, havaya "şiddet" kokusu mu karışıyor!
"O yaparsa ben de yaparım" diye tuhaf bir özgüven mi aşılanıyor!
Korku filmlerinin daha çok gişe yapması misali, "en ürkütücü karakter" mi rol model seçiliyor!
Nedir!
***
Dikkat edin...
Birileri cinayet işlemeye başlayınca bunun ardı arkası kesilmiyor...
İlk cinayeti işleyen, bir nevi "seri katile" dönüşüyor...
Onun sıktığı ilk kurşun, sanki birilerini öldürdükten sonra, bir başka katilin silahına giriyor...
Ve bu, berbat bir "cinayet kısırdöngüsü"ne dönüşüyor...