İyi hal indiriminden bıktık... Yeter!

İyi hal indirimi veren hakimler...
Devam edin!
- Küçücük çocukların gözlerinden acı yaşları inerken, siz o canilerin "timsah gözyaşları"nı görün... İndirin gitsin!
- Bir kız çocuğu, "baba şefkati"ne muhtaç yaşarken, onu "hayatın en karanlık" kuyusuna, kendi "pis elleriyle" iten bir "şeref yoksunu" adamın "suçsuzum" sözüne itibar edin.
İndirin gitsin!
- "Sevgilim", "eşim", "aşkım" diyerek sarıldığı kadının bedenini, silahla, pompalı tüfekle, bıçakla delik deşik eden bir adamın taktığı kravatı, giydiği gömleği, ceketi görün.
Bir "stil" programındaki "jüri üyesi" misali davranın. "Ne yaptığı" ile değil, "ne giydiği" ile ilgilenin.
Hele hele, gömlek, kravat, cekette renk uyumu falan varsa, "salıverin gitsin"... "Yok artık, o kadarı da çok olur" diyorsanız, eh madem öyle, indirin gitsin!

***

Ne mi oldu?
Niye mi dellendim yine?
Niye mi Ege Denizi gibi dalgalandım?
Hiç ya!
Yok bir şey!
İstanbul Gaziosmanpaşa'da görülen bir dava işte...

***

2 küçük kız çocuğu...
İki kız kardeş...
Biri 11, diğeri 9 yaşında...
El ele tutuşup polise gitmişler ve yaşadıkları çirkinliği anlatıp şikayetçi olmuşlar...
Dava açılmış...
18 yıl 9'ar ay hapisle yargılanan "adam müsveddesi", "Suçsuzum" demiş...
Ve hakim, "iyi hal indirimi" uygulamış...
15 yıl 7 ay 15'er aydan, toplam 31 yıl 3 ay ceza almış...

***

Nasıl?
İyi ceza mı!
Kimse kusura bakmasın, bardağın dolu tarafını göremedim!
"31 yıl iyi süre" diyemeyeceğim...
Ben, "iyi" kelimesinin, kadına, çocuğa; şiddet, taciz, tecavüz, istismar suçlarının yanından geçmesine bile tahammül edemiyorum...
Hem de böylesine "iğrenç" bir davada...
İki çocuğun hayatını karartan bir adam ve "iyi" kavramını örtüştüremiyorum...
Bu adam, o duruşma sürecinde ne yapmış olabilir ki?
Ne yaptı da, hakim ondaki "iyi"liği gördü...

***

"Her, iyi hal indirimi kararı emsaldir" diyoruz ama ı-ııhh sorun çözülmüyor...
Biz yazıyoruz, indiriyorlar...
Bakanlık davalara müdahil oluyor, yine indiriyorlar...
Ne yapacağız?
En iyisi sorunu kökten çözelim!
Kravat takan sapıklara "iyi hal indirimi" verilmesin diye, konfeksiyon fabrikalarının kepenklerini "indirelim" gitsin!
Bir zamanların "medeniyet sembolü" olan, şimdilerde ise, sapıkların "cezadan yırtma biletine" dönüşen kravatlar üretilemesin!

***

Aaaa bak şimdi, maksat "iyi niyet" tabii!
Derdin o adamı salıvermek olursa, kravat falan hikaye olur, "gözleri masum bakıyordu", "dudaklarını titrerken gördüm", "yanakları utançtan al aldı" der, kuş gibi uçuruverirsin...
O zaman, bir kez daha çığlık atarak soralım...
Ne zaman bitecek taciz, tecavüz, istismarlardaki iyi hal indirimi...