Bu hafta sinemalarda bayram var. Emre Altuğ'lu 'Sizi Seviyorum'dan Haluk Piyes'in hem yönetip hem de oynadığı 'Kanımdaki Barut'a, animasyon harikası 'G-Force'dan kanınızı donduracak 'Şeytanın Oteli 2'ye kadar her zevke göre film mevcut. Ayrıca yerli film açısından çok ama çok bereketli. İşte o filmlerden bir tanesi de görme özürlülerden oluşan bir futbol takımının Atina'daki olimpiyatlara gitme çabasını anlatan 'Çıngıraklı Top'.
Boğaz Körler Derneği'nde, Engelli Olimpiyatları'na katılacak bir futbol takımı kurulmasına karar verilir. Ama ortada ne oyuncu vardır ne de antrenör... Oyuncular lotocu, balıkçı, santral görevlisi gibi her biri ayrı şenlik körlerden toparlanır. Antrenör ise kumar ve alkolle başı ciddi dertte eski futbolcu Kerem olur. Böylece Kerem, kumarda borçlandığı adamlardan saklanabileceği bir sığınak bulur.
Tabi ki ne takım bir futbol takımı gibidir ne de antrenör işi ciddiye alacak haldedir. Fakat derneğin gözü olmuş Semra'nın tavırları ve körlerin hayata bağlılıkları Kerem'i adam akıllı toparlar. Kerem işine sarılmaya başlayınca, Semra'yla da yakınlaşır. Bu arada Kerem'in peşindeki adamlar giderek çemberi daraltır. Yunan takımıyla yapılacak maç günü gelip çattığında Kerem, aşkı, takımı ve mafya arasında kalakalır.
AZ RASTLANAN KONU
Körlerin başrolde olduğunu duyunca "Eyvah! Büyük bir duygu sömürüsü bizi bekliyor" dedim. Film daha ilk dakikalarında bütün önyargımı kırdı. Hatta ara ara gülmekten bir hal oldum. Körleri genelde şehrin işlek caddelerinde müzik icra ederken görürdüm. Fakat onlardan bir futbol takımı kurulabileceği doğrusu aklıma hiç gelmezdi. Filmde, görme özürlüler hiçbir şekilde abartılıp acınacak karakterlere dönüşmüyor. Bu nedenle görme özürlü karakterler oldukça inandırıcı. Hatta kendi kendileriyle dalga geçenler bile var.
Filmin bir başka güzel tarafı da hem görme özürlüleri göz önüne getiriyor hem de onların hayatlarına bir ışık tutuyor. Bu aslında pek bizim sinemamızda rastlanan bir durum değil.
Filmde özürlüler ne kadar gerçekse, mafya tiplemeleri de manasız bir şekilde abartılı.
HİKAYE İÇİNDE HİKAYE
Görme özürlülerin başarma hikayesi anlatılırken bir taraftan da antrenör Kerem ile dernekte gönüllü çalışan Semra'nın yakınlaşmasına da tanık oluruz. Tabii bir de Kerem'in peşini bırakmayan mafya. Böyle bir hikaye içinde kuşkusuz bir sıcaklığa, bir heyecana ihtiyaç var. Fakat, körlerin futbol takımı hikayesi ne kadar ilginçse, diğerleri bir o kadar klişe.
Futbol takımı hikayesi denince de Serdar Akar'ın "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" filmini anmadan olmaz.
YEŞİLÇAM TADINDA
Yönetmen Egemen Ertürk birbirinden renkli karakterlerle bir anlamda eski Türk Filmleri'ne bir selam göndermiş. Oyuncular tam bir takım oyunculuğu gösteriyor. Buna rağmen Zihni Göktay ve İlyas Salman, ustalıkları ile hemen kendilerini hissettiriyorlar. Yönetmen keşke bir de körler orkestrası kurup, filmin geçişlerinde onları da kullansaydı. Böylece
müziği Emir Kustirica'nın filmlerindeki gibi kullanmış olurdu. Burada penaltı gole çevrilememiş. "Çıngıraklı Top yaşadığımız çağdaki hayat karmaşasında arkadaşlık, sevgi, dayanışma, mücadele gibi şeyleri anlatan rengarenk bir film. İlginizi bekliyor.
İyi seyirler, iyi bayramlar.
Haftanın Filmleri
Yeni
Evimde Uzaylı Var
Pearson ailesi tatil için Maine şehrine gider. Fakat eve vardıklarında, orada yalnız olmadıklarını fark ederler. Dost bir uzaylı o evi önceden keşfetmiştir, ama yanındaki arkadaşları onun kadar iyi değildir ve evi istiletmek istemektedirler. Çocuklar tüm güçleriyle gittikleri evi korumak zorundadır, aksi takdirde yaratıklar onları uzaya gönderecek ve dünyayı ele geçirecektir. "Evimde Uzaylı Var" High School Musical dizisinde gösterdiği performansla küçük yaşta dikkatleri üzerine çeken Ashley Tisdale'in başrolde olduğu eğlenceli bir fantastik macera.
Yeni
İçten Gelen
Grovetown küçük, sakin bir kasabadır, ta ki genç bir çift intihar edinceye kadar. Kasaba bu intiharla sarsılır ama asıl tuhaf ve korkutucu olan intiharların bir salgın gibi yayılmaya başlaması olur. Kasabalılar bu korkunç durumdan kurtulmak için kiliselilerine ve inançlarına sığınırlar. Genç Lindsay kasaba halkı kadar rahat değildir, olanları açıklayabilmek ve engelleyebilmek için bazı cevaplar aramaktadır. Lindsay dini inancı olmayan bir aileden gelen Aidan ile tanışır ve giderek olayların sorumlusunun şeytani ve açıklanamaz bir varlık olduğunu düşünmeye başlar.
Kaçırmayın
Soysuzlar Çetesi
Çok sevdiği ailesinin, Nazi Albay Hans Landa'nın tarafından katledilmesine tanıklık eden Shosanna Dreyfus katliamdan kıl payı kurtularak Paris'e kaçar. Orada sinema salonu sahibi
ve işletmecisi olarak yeni bir kimlik edinir. Aynı günlerde Avrupa'nın başka bir köşesinde Teğmen Aldo Raine Yahudi askerler tarafından kurulan bir grubu düşmana karşı misilleme yapma amacıyla organize etmektedir. Raine'ın grubu, Nazi Almanyası'nın önde gidenlerine zarar verme misyonunu üstlenmiştir. Ünlü yönetmen Quentin Tarantino'nun en son harikası olan bu filmi sakın kaçırmayın!