"İncir Kabuğu"nu doldurmayan bir nedenle "Kıskanmak" filminin basın gösterimine gidemeyince bu hafta beni uzaylılar esir aldı. Johannesburg'un varoşlarında yaşamaya mahkum edilen uzaylılar, hatta köşeme kadar sızdılar. Bu uzaylılar Güney Afrika ile sınırlı kalmayıp son yılların en çarpıcı, en yaratıcı filmlerinden biri olan "Yasak Bölge 9" ile sinema salonlarına kadar inip ayağınıza geldiler.
Kendi gezegenlerinde son hayatta kalan uzaylılar sığınmak için dünyamıza gelirler. Tüm dünya devletleri onlarla ne yapacaklarını tartışırken, yaratıklar Güney Afrika'da "District 9" olarak tanımlanan bir yere geçici olarak yerleştirilirler. Aradan otuz yıl geçer. Uzaylıların dünyada bulunmasıyla ilgili sabırlar tükenir. Uzaylıları kontrol altında tutan Multi-National United (MNU) şirketi uzaylıların silahlarından yapıp para kazanma peşine düşer. Bir MNU çalışanı olan Wikus van der Merwe, DNA'sını değiştiren gizemli bir virüsü kapınca, insanlar ve uzaylılar arasındaki tansiyon had safhaya gelir. Aynı zamanda Wikus en fazla peşinden koşulan ve en değerli adamı olmuştur. O, uzaylıların teknolojisini çözecek anahtardır.
SIRA DIŞI
Bugüne kadar seyrettiğiniz uzaylı filmlerini unutun. "Yasak Bölge 9" alışılagelmiş bu tür filmlerden çok farklı. Farkı hem sinema dilinde hem de politik göndermelerinde. Tabii ki faklardan biri de uzaylıların filmdeki varoluş biçiminde. Önce bir bilinmeyen uzaylılar zamanla varoşa dönüşüyor ve tecrit edildikleri yerde getto oluşturuyorlar. Görünümleri ile önce itici duran uzaylılar "iyi niyetli ve çaresiz" halleri ile de insanın yüreğini sızlatıyor.
"Yasak Bölge 9" da uzaylılar "tehlikeli" ya da "dost" gibi genel kavramlarla kategorize edilmiyorlar. Zararsız ya da "E.T." gibi sevimli de gösterilmiyorlar. Uzaylılar gerçek hayatta karşımıza çıkan alt sınıfların, azınlıkların bir temsilcisi gibiler. Bölge 9'dan tahliye edilmek istendiğinde tıpkı bizdeki gecekondu yıkımlarındaki gibi protesto eylemine başvuruyorlar.
AFRİKA'NIN ÖTEKİLERİ
Kuşkusuz filmin Johannesburg'da geçiyor olması hem çok manidar hem de Güney Afrika'nın ırkçı politikasına sıkı bir taşlama. Bilindiği gibi bu bölgede siyahlar ve beyazlar arasında yıllarca süren çatışmalar yaşanmıştı. Bu filmde de Güney Afrika'nın ötekileri siyahlar yerine kuşkusuz bizim uzaylılar oluyor. Yalnız uzaylıların siyahlarla arasından su sızmıyor. Suça birlikte iştirak ediyorlar.
Uzay ve uzaylı deyince ilk gelen isim kuşkusuz "Orsan Welles"dir. "Citizen Kane" ile sinema tarihinin unutulmazları arasına giren Welles, bir radyo programında "Dünyayı Merihliler istila ediyor" deyince Amerika'nın kabus dolu bir gün yaşamasına neden olmuştu. Robert Wise'ın "The Day The Earth Stood Still"i, Steven Spielberg'in "E.T"si ve "Üçüncü Türden Yaklaşımlar" filmi, uzaylı filmler arasında apayrı yeri olan çalışmalar.
BAŞARILI OLMUŞ
Neil Blomkamp'ın yönettiği "Yasak Bölge 9" da tıpkı bu filmler gibi kendisine apayrı bir yer edinecek bir çalışma. Başından itibaren kullanılan röportajlar, arşiv ve haber görüntüleri filmi gerçekçi kılıyor. Mesajları ile ırkçılığı bir kez daha gündeme taşıyor. Sonlara doğru muhteşem bir aksiyon bölümü ile herkesi koltuğuna çiviliyor. Bu arada filmin efekt ve makyajları çok başarılı. Özellikle Wikus'un geçirdiği dönüşüm çok çok etkili.
"Yasak Bölge 9" un başarısında kuşkusuz oyunculuklar da çok etkili. Başta, yönetimin bir maşa gibi kullandığı Wikus'u canladıran "Sharlto Copley" adeta döktürüyor. Karakteri öyle ince ince yorumluyor ki hayran kalmamak mümkün değil. Ayrıca uzaylıların püsküllü belası komutan Koobus rolündeki "David James" de çok başarılı. İki oyuncu film boyunca çok iyi paslaşıyorlar.
Bu filmin bu kadar sıkı olmasındaki en önemli etkende kuşkusuz yapımcı koltuğunda gördüğümüz "Peter Jackson". "Yüzüklerin Efendisi" ile sinemanın efendisi olan Jackson hem genç bir ismi dünya sinemasına kazandırıyor hem de "Yasak Bölge 9" filmini.
Bence yılın en iyilerinden olan bu filmi asla kaçırmayın.
İyi seyirler.
Haftanın Filmleri
İncir Çekirdeği
Başrolünü "Özgü Namal"ın oynadığı film Batman'da yaşanan gerçek bir hikayeden yola çıkıyor. Olaylar, bir mayına basarak hayatını kaybeden sevgililerin hikayesi ekseninde başlıyor. Ablasının kocası ile evlendirilen bir kadının hüzünlü öyküsü ile film hayatın içindeki kadınlara yerel açıdan yaklaşarak hayata dair bir anlatıyı umutla yansıtıyor.
Kıskanmak
Ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz'un, Nahid Sırrı Örik'in romanından aynı adla sinemaya uyarladığı "Kıskanmak", 1940'lar Türkiyesi'nde iki kadının mücadesini konu ediyor ve 'çirkinliğin güzellikten intikamı' merkezine alıyor. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önemli yazarlarından Nahid Sırrı Örik'in sinemaya uyarlanan bu ikinci romanı. Filmin başrolündeki "Nergis Öztürk" bu yıl Antalya Film Festivali'nde "En İyi Kadın Oyuncu" seçildi.