• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
ÖZKAN BİNOL

"Senin annen bir melekti yavrum"

ozkan.binol@sabah.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02 Temmuz 2010, 18:18
Bu yılki Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin en rağbet gören filmlerinden birisiydi "Yuva". Filmi bu kadar çekici yapan kuşkusuz yönetmen koltuğunda oturan François Ozon'du. Her filmi ile seyirciyi şaşırtan ve kışkırtan Ozon Fransa sineması için taze bir kan farklı bir bakış açısı oldu. Birbirinden ilginç hikayeler anlatmayı seven ve türden türe geçen François Ozon "Yuva" filminde anne-baba olma sorumluluğunu beyazperdeye taşıyor.
Son derece şaşırtıcı bir şekilde ilerleyen "Yuva"nın hikayesi kısaca şöyle:
Mousse ve Louis birbirine aşık, genç ve zengin bir çifttir. Fakat uyuşturucu hayatlarını ele geçirmiştir. Louis aşırı dozdan ölür; Mousse ise hayatta kalır. Sevgilisinin ölümü Mousse'yi yıkar. Üstelik hamiledir ve bu durum her şeyi daha da zorlaştırır. Louis'in annesi çocuğun aldırılmasını ister. Kendini çaresiz hisseden Mousse yaşadığı çevreden uzaklaşmak amacıyla
Paris'in dışındaki bir eve yerleşir. Birkaç ay sonra Louis'in erkek kardeşi Paul Mousse'yi ziyarete gelir.

YENİ AİLE DÜZENİ
Yerli ve Hollywood filmlerinden sıra gelmediği, "Alkazar" gibi alternatif sinemalar maddi yetersizlikler nedeni ile tarih olduğundan beri Fransız filmlerine hasret kalmıştık. İstanbul Film Festivali'nde gösterilenler ise çölde serap gibi geliyor insana. "Yuva" işte bu serap gibi hissettiren filmlerden birisi. Bir bebek dünyaya gelmeden önce anne ve baba ne hisseder. Bebek nasıl bir yuvada dünyaya gelir. Kadın ve erkeğin bebek karşısındaki duruşları/duyguları nelerdir. "Gay"ler baba olabilir mi? François Ozon bu sorulara cevap arayarak filmini oluşturuyor. Filmde güçlü ve arzunun peşinde gitmeye kararlı bir kadın kahramana baba olmaya hevesli "gay" bir erkek eşlik ediyor. Aslında film bu noktadan hareketle anne/baba kimdir sorusunu soruyor. Biyolojik olan mı anne/babadır yoksa bebeği bakıp, büyüten, yetiştiren kişi mi? "Yuva" günümüz ilişkilerini anlatmakla kalmıyor, gelecekte nasıl bir aile düzeni olabileceğine dair de fikir yürütüyor
Fransızların medar-ı iftiharı olan François Ozon 2009'da iki filmle hayranlarını sevindirdi. Berlin Film Festivali'nde yarışan "Ricky" de yer yer mizahi bir öykü anlatmıştı. Hemen ardından çevirdiği "Yuva" da ise en sevdiği tür olan drama geri dönüş yaptı. Ama her ne hikmetse her iki filmde de başrol bir bebek ve beklenen bir bebeğe ait. (Ben bunu François artık baba olmak istiyor yorumluyorum)

OZON VE FİLMLERİ
François Ozon bu filminde diğer filmlerindeki kahramanlarının peşinde gidiyor. Yani ebeveynlik duygusuyla "Veda Vakti"nin güçlü ve arzularının peşinde giden kadın kahramanı ile "Kumun Altında", "Havuz" ve "Sekiz Kadın"ın bir nevi izinde sanki.
"Yuva"da hamilelik üzerine odaklanan yönetmen, gerçekten hamile kalan bir oyuncu arkadaşından esinlenerek bu hikayeyi yazıyor. Hatta önce filmin başrolünü ona teslim ediyor. Fakat çeşitli aksilikler sonucu bu gerçekleşmeyince Ozon da gerçekten hamile olan bir oyuncu arayışına giriyor. Hamile olan Isabelle Carre böylece filmin esas kızı rolünü kapıyor. Hatta bir süre sonra hikayenin gelişimine büyük katkıda bulunuyor.
"Yuva" şaşırtıcı ve etkileyici bir film. Filmden önceki "siz"le, filmden sonraki "siz" arasında gerçekten değişiklik yaratacak çapta bir çalışma. Böyle bir sürprize önceden hazır olun. Sinemadan çıkınca da doğru bir DVD'ciye gidip ne kadar François Ozon filmi bulursanız alın ve kendi kendinize toplu film gösterimi yapıp. "Yuva"yı asla ve kata kaçırmayın.
İyi seyirler.

Haftanın Filmi

"OYUNCAK HİKAYESİ 3"

Çok sevilen "Oyuncak Hikayesi" filmlerinin yaratıcıları, yeniden oyuncak kutusunu açıp "OYUNCAK HİKAYESİ 3" ile sinemaseverleri Woody, Buzz ve oyuncak karakterlerden oluşan sevimli çetenin dünyasına davet ediyor. Woody ve Buzz, sahipleri Andy'nin günün birinde büyüyeceğini kabullenmiş durumdadır. Peki o gün gelip çattığında ne yapacaklardır? Serinin üçüncü bölümünde Andy, üniversiteye gitmeye hazırlanmaktadır, sadık oyuncakları ise belirsiz gelecekleri yüzünden endişe içindedir. Üç boyutlu (3D) çekilen bu film küçük büyük herkes için.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.