• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
ŞEBNEM BURSALI

EXPO ve olimpiyat lobisi

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19 Nisan 2013, 19:51
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve işadamlarıyla yaptığımız 3 günlük ABD seyahatinin yorgunluğunu, sizlerle paylaştığım yazı ve haberlerden anlamışsınızdır. Ama; bir gazeteci için bütün yorgunluklara değen tek şey; "haber değeri açısından bir o kadar yoğun ve yüksek" olmasıdır ki; bu açıdan da çok verimli olduğunu söylemeliyim. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı'nın ağzından; 2. Varlık Barışı'nın geliyor olduğunu, Türkiye'den onbin kilometre öteden vermek, Türkiye'deki meslektaşları atlatmak da keyifliydi.
New York ve Atlanta ile ilgili bölümleri okuduğunuz için tekrara girmek istemiyorum. Gezinin son gününde ABD'nin Başkenti Washington'da; hem Babacan hem de Babacan'a eşlik eden TOBB heyeti açısından yüksek makamlı görüşmeler, hem ticari anlamda hem de bir ay sonra Başbakan'ın bu ülkeye yapacağı gezi öncesinde bir ön çalışma yapılmasını da sağladı. Öncelikle; TOBB'un Washington'da açtığı ofisinin ne kadar doğru bir konumlanma ve irtibat sebebi olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Göreve geldiği günden bu yana Evliya Çelebi gibi dünyaya açılan Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu'nu, özellikle AB ile ilişkilerde ve ABD ile ticarette tam bir aracı kurum rolünü ustalıkla üstlenen TOBB'u kutlamak lazım.
Teknik bilgilerle sizi sıkmadan, kısa notlar vermek isterim; Türkiye ile ABD arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişimine katkı sağlamak amacıyla 3 kentte düzenlenen Türkiye Yatırım Haftası etkinliklerinde hem bakan düzeyinde hem de aralarında Pfizer, Citibank, Eli Lilly şirketi, Philip Moris, IBM, Coca Cola, General Motors gibi küresel şirketlerin CEO ve yönetim kurulu başkanları düzeyinde yapılan görüşmelerde, önemli anlaşmalar ve karşılıklı iyi niyet ifadeleri gündeme geldi.

G-20 İÇİN HAZIRLANIYORUZ

Genç yaşına rağmen son 11 yıldır ekonomi ağırlıklı yürüttüğü bakanlıkta konusuna hakimiyetiyle dikkat çeken Babacan, soyadına uygun sakinliği ile de popülist siyasetten yana olmadığını bir kez daha gösterdi. Varlık Barışı süreciyle ilgili daha temkinli açıklama yapan kabine arkadaşı Maliye Bakanı ile ve diğer kabine arkadaşı Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile ilgili gazetecilerin tuzak sorularına verdiği cevaplarla politikada çok ustalaştığını gösterdi. Varlık Barışı ile dışarıdan ne kadar bir paranın beklendiğine yönelik net yanıt vermek istemedi. Gelecek paranın adresi olarak yatırım ve Borsa İstanbul'u göstermesi, üretim ve istihdam artışını işaret etmesi açısından önemliydi. Ayrıca; büyüme ve yatırımın artması için BDDK ile Merkez Bankası'nın ortak bir çalışma içinde olduğunu, ve ilave olarak Haziran ayı sonrası için makro ihtiyati tedbirler alınmasının eşiğinde olunduğunu da öğrendik. 2014 yılında G-20'ye başkanlık etmeye hazırlanan Türkiye, bu yılın Ekim ayından itibaren Troyka denilen 3'lü liderlik içinde yerini alarak, ilk adımı da atmış olacak. ABD seyahati sırasında İstanbul'un Olimpiyat 2020 adaylığı ve İzmir'in EXPO 2020 adaylığı hep konuşuldu, lobi yapıldı.

AK PARTİ YÜZDE 50'Yİ AŞAR
Her ne kadar teknokratlığı ağırlıklı olsa da bir siyasetçi aynı zamanda Babacan. 2013 yerel seçimlerine, 2014 Cumhurbaşkanlığı ve sonrasında genel seçimlere yönelik, popülist hiçbir adım atmayacaklarını kesin dille söyledi. İki çok önemli anket sonucuna göre; AK Parti'nin oylarının yüzde 50'yi aşacağının görüldüğünü ilk kez ifade etti...

Ege'de MHP kilit parti

Ankara Temsilcimiz Zafer Şahin, dün bütün medyayı atlatarak tüm Ege'deki illerin son anket sonuçlarını paylaştı sizlerle. Bugün de, hayli kapsamlı yorumuyla fark yaratmaya devam ediyor.
Başbakan Erdoğan'ın önceki gün Ege milletvekilleriyle paylaştığı anket sonuçları, beni çok şaşırtmadı. Çözüm süreciyle ilgili tereddüte rağmen, İzmir ve Ege illerinde AK Parti'nin oylarında düşüş değil, az da olsa yükseliş dikkat çekiyor.
İzmir'de, iddialı bir aday ile CHP'yi zorlayacağı da ortada. Ama benim asıl altını çizmek istediğim; anket sonuçları dikkatle incelendiğinde CHP'den giden oyların MHP'ye kaydığı. Yani; CHP'nin zigzaglı Genel Merkez politikasının özellikle ulusalcı seçmeni rahatsız ettiği ve MHP'ye yöneldiğini gösteriyor.
Ege'nin her ili için rahatlıkla söylenebilir ki; bugün seçim olsa; MHP son seçimlerden çok daha fazla belediye kazanacak.
Ve, diğer partiler için söylenecek son söz de; MHP'nin oylarını kendisine çekebilen parti, kendi il ve ilçesinde seçimi rahat kazanır...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.