Atasözünü bugünkü manşetimize uyarlarsam; "Eller gider Mersin'e, Sema Hanım gider tersine." Birileri lütfen Sema Pekdaş Hanım'a Konak Belediye Başkanı olduğunu hatırlatsın. Başta da Aziz Kocaoğlu ve İzmir'den milletvekili adayı olan partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Esnafla, vatandaşla konuşuyorsunuz; hanımefendiyi gören yok. Ama neden buralarda görünmediği, nerelere çalıştığı bugünkü manşetimizde ortaya çıktı. Kocasının memleketi Malatya Hekimhan'da "Kadın Dinlenme Evi" açmaya gitmiş Sema Hanım. Öyle hayırlı bir gelin ki; kendi başkan yardımcısı da buralı ve Hekimhan'ın Belediye Başkanı'nın akrabası.
Mayıs ayı Meclis toplantısında 135 bin liralık ödenek çıkarttıran Sema Hanım, Konak sakinlerinden topladığı vergilerle, başkanı olduğu Konak'a değil, kocasının memleketi Hekimhan'a Kadın Dinlenme Evi yaptırdı. İki gün önce de bizzat açılışına gidip; Konak Belediyesi'nin parasıyla yaptırdığı bu yere, Konak Belediyesi'nin değil, kendi ismini yani "Sema Pekdaş Kadın Dinlenme Evi" isminin verilmesini uygun gördü.
BÖYLE GELİN DOSTLAR BAŞINA
BÖYLE GELİN DOSTLAR BAŞINA
Hay güzel Allah'ım, Sen aklıma mukayyet ol... Yasalara göre nüfusu 50 binin üstündeki belediyeler Kadın Sığınma Evi açmak zorunda ve nüfusu 1 milyonu bulan Konak'ta henüz bir sığınma evi yok. Hadi Sığınma Evi'ni yapmadınız Sema Hanım; "Kadın Dinlenme Evi" de yok. Siz, Konak seçmenlerinin oyuyla Konak Belediye Başkanı seçildiniz ve sadece size oy verenlerin değil, tüm Konaklıların başkanısınız. Gelini olduğunuz Malatya Hekimhan'dan önce, kendi ilçenizin eksiklerini ve ihtiyaçlarını yapmak ve yaptırmak zorundasınız. Daha 2 gün önce; yağan yağmurda sizin bölgeniz en fazla zarar gördü. Manşetimizde, 1 yıl önceki yağmur felaketinde evladını kaybeden acılı anne Birgül Özkan'ın feryadını okuyunuz. Aziz Kocaoğlu da okusun bir zahmet. Acı olayın yaşandığı mahallenin yağmur suyu kanal projesi olmadığı için aslan gibi Ümit, 16 yaşında sel sularına kapılıp öldü çünkü. Evladının acısı daha dün gibi kanayan Birgül Anne hala isyanda; çünkü kanal suyu projesi olmadığı için evladı öldü ve bu olaydan sonra proje yapılacak sözü veren Aziz Kocaoğlu ve Sema Pekdaş Hanım daha tek bir çivi çakmadı 1 yıldır. Acılı annenin, evladının ölümünden sorumlu tuttuğu Büyükşehir ve Konak Belediye Başkanları ve İZSU ile davaları sürüyor. Ve bu dava sadece kendi adına değil, başka Ümit'ler ölmesin diye. Ve 2 gün önce yine sel sularının en fazla zarar verdiği Boğaziçi Mahallesi'nde bir başka Ümit'in veya Ümit'lerin ölmemesi sadece bir şans. Ama bunun tekrarı olmayabilir.
Acının üzerinden siyaset değil, hiçbir hesap yapılmaz. Giden de geri gelmez. Ama yeni acıların yaşanmaması için, yaşananlardan ders alıp gereğini yapmak da sorumlulara düşüyor. Sema Hanım'ın da artık gelini olduğu Hekimhan'a ya da başka ilçelere değil, Konak Belediye sınırları içindeki hizmetlere ağırlık vermesinin zamanı geldi de geçiyor...
FENOMEN MANŞETİN HİKAYESİ
FENOMEN MANŞETİN HİKAYESİ
Dünkü manşetimiz İzmir ve Ege'nin sınırlarını aşıp Türkiye genelinde tam bir sosyal fenomen oldu. İki gün önce İzmir'de yaşanan yağmur felaketiyle ilgili yapacağımız haberi tartışırken neresinden ele alalım dedik ve fikir babası Kadir Sıvacı ve bütün Yazı İşleri ekibi olarak dün hepinizin ilgiyle okuduğunuz ve bu duygu ve düşüncelerinizi cömertçe bizimle paylaştığınız manşetimiz çıktı. "Aziz Başkan Gururla Sunar" dediğimiz haberimizde Başkan'ın yıllardır vaat ettiği ama bir türlü gerçekleştiremediği projeleri, yağmur felaketiyle en "ironik" şekilde dile getirmeye çalıştık. Binlerce mesaj, twitter, facebook paylaşımı ve telefon geldi gün boyu. İnternet siteleri gün boyu bizim haberimizden alıntı yaptı. Keşke İzmir hiç hak etmediği bu olumsuzlukları yaşamasa da; biz bunları dile getirdiğimiz için sizlerden tebrik almasak. Ama gazeteciliğin cilvesi de bu. Teşekkürler ilginize...