YENİ HÜKÜMETİN İPUCU

Bugün saat 15'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul'undaki yemin töreni ile birlikte 25. Yasama dönemi resmen başlamış olacak. Vatana, millete hayırlı olsun. Umarız, küçük siyasi çekişmeler yerine makro projelerin ve Türkiye'nin 2023 hedeflerinin konuşulduğu ve hayata geçirildiği bir dönem olur. Bunun için de tabii ki; öncelikli olarak hükümetin kurulması ve bir an evvel, hükümet programında belirlenecek projelerin uygulamaya başlanması gerekiyor.
En yaşlı üye sıfatıyla Deniz Baykal'ın geçici başkanlığını yapacağı Meclis'te kimin Başkan olacağı, yeni hükümet veya koalisyon formülleriyle ilgili de bir ip ucu olacak aslında.
Cumhurbaşkanlığına vekalet eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 2 numaralı koltuğunun sahibinin hangi partiden olacağı, bir anlamda partilerin hükümet pazarlıklarında en anlamlı ve önemli gösterge. Sizlere önümüzdeki birkaç gün yeni hükümet senaryolarıyla ilgili kulis bilgileri aktaracağız...
İŞTE YILIN VEKİLİ; BAYIR
Tacettin Bayır, İzmirlilerin yakından tanıdığı bir isim. İşadamlığı ve ardından CHP İl Başkanlığı ile hem siyaset hem iş dünyasında çokça gündeme gelen bir isim idi bugüne kadar ama bugünden sonra Tacettin Bayır'ın ismi, en azından benim için çok farklı anılacak. Sebebi de; bugün bizim gazetede okuyacağınız konuyla ilgili. Diyor ki Bayır; "Milletvekili maaşımın hepsini kız çocuklarının eğitimi için harcayacağım."
Yaklaşık 15 bin lirayı bulan maaşının hepsini, kız çocuklarını okutmak için harcayacağını açıklayan Bayır, ortalama bir kız öğrenciye 300 TL verse, her ay 50 kız çocuğunun okumasına katkıda bulunacak. Benim için kızların okuması, erkeklerin okumasından daha önemli ve anlamlı. Belli ki Tacettin Bey için de öyle.
Bugüne kadar tüm sevabı ve günahıyla siyaseten yaptığı her icraattan daha anlamlı bir adım atan Tacettin Bayır, benim için şimdiden "Yılın Milletvekili" oldu bile. Umarım, başkalarına da örnek olur ve herkes karınca kararınca çocukların okuması için katkıda bulunur...
SPORDA PAMUK ELLER CEBE ARTIK
Bu yıl İzmir'de spor alanında çok şükür yüzümüz güldü. Futbolda Göztepe ve Altınordu, voleybolda Arkas ve basketbolda Pınar Karşıyaka bize özlediğimiz şampiyonluğu yaşattı. Başta sporcular olmak üzere, kulüp yöneticileri ve sponsorlara ve elbette takımlarını hiçbir şart ve maçta yalnız bırakmayan taraftarlarına minnettarız.
Biz de Yeni Asır olarak iyi günde ve kötü günde her zaman kulüplerimizin yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Nitekim; bugün 1. sayfamızda ve spor sayfalarımızda okuyacağınız haberimizi en başta yerel yöneticilerin, Ankara'daki siyasetçilerin ve elbette İzmirli işadamlarının okuması ve bundan bir ders çıkartması gerekiyor.
Spor elbette sadece kas gücüyle yapılan bir eylem değil, önce yürek, inanç ve uygun alt yapı gerekiyor. Maalesef, İzmir kulüplerine bu anlamda (birkaç kişi ve işadamı dışında) hakettikleri kadar sahip çıkıldığını söylemek çok zor.
Bütün eksik ve olumsuz koşullara rağmen şampiyonluğu şehirlerine getiren kulüpler, bu sefer de özellikle İstanbul takımlarının transfer kıskacıyla, sevinçlerini bile tam yaşayamıyorlar.
8 milyon euroluk Pınar Karşıyaka takımının yıldız oyuncuları, Karşıyaka'nın 3 katından daha fazla büyüklükteki 27 milyon euroluk Fenerbahçe ve 26 milyon euroluk Efes Pilsen'in astronomik transfer bütçeleri ile zor günler yaşıyor. Başta bu kentin Büyükşehir Belediye Başkanı ve ilçe Belediye Başkanları olmak üzere herkes aklını başına alsın ve elinden gelenin fazlasını yapsın artık. Bu sözüm işadamlarına da gelsin. Haydi hanımlar beyler; pamuk eller cebe...