PKK'NIN KÜRT SORUNU YOK KÜRTLERİN PKK SORUNU VAR
Önce genel mesajlar..
PKK'nın kürt sorunu yok ama Kürtlerin PKK sorunu olduğu bir gerçek... Bu cümledeki doğruluk ifadelerini, bir sorunun tespitinin bu denli isabetli dile getirilmesini sizlere sayfalarca anlatabilirim. PKK eğer, gerçekten kürt politikası yapsaydı, kürt vatandaşların hakları için çabalasaydı eğer, tarihinde ilk kez yüzde 10 barajını rahatlıkla aşıp Meclis'in 3. partisi olabilmiş ve neredeyse iktidar ortağı olmaya yaklaşmış bir HDP'nin söylemlerini ve 7 Haziran seçim sonuçlarını imha edercesine; silahlı eylemlere ve çatışmalar sonucunda 3 yıldır yaşanmayan şehit acılarını başlatır mıydı? HDP'nin terör örgütü PKK karşısında etkisiz eleman konumunda olduğu artık çok net görülmüştür. Ama bugün gelinen nokta itibarıyla; Kürt vatandaşların düpedüz ve apaçık bir PKK sorunu olduğu artık ayan beyan ortaya çıkmıştır... Bu partiyi kuran, tabelasını asanlardanım. Herkes çekildiğinde hesabı ödeyecek 3-5 kişiden biriyim... Başbakan ile siyaseten bir sorun olup olmadığına dair sorulan soruya Binali Bey'in verdiği bu cevap, uzun süredir duymadığım siyasi zekanın en pırıltılı örneklerinden biriydi. "Dün, dünde kaldı, şu anda tek meselemiz 1 Kasım'da tek başına iktidar olmaya kilitlendik" diyen Yıldırım, makam- mevki değil, dava insanı olduğunu söylerken verdiği mesajlar hayli anlamlı oldu.
MAZERET DÖNEMİ BİTECEK
Ve yerel mesajlar... Aziz Başkan'ın artık mazereti kalmayacak... Binali Yıldırım'ın yeni dönemle ilgili en önemsediğim yerel mesajı, bugünkü gazetemizin manşetinde detaylarıyla okuyacağınız bu cümlede gizli. Aziz Kocaoğlu'nun proje yapmaktan çok "yaptırmıyorlar, engelliyorlar" mazeretiyle sürekli bir şikayet konumunda olması, 1 Kasım sonrasında artık belli ki çok kolay olmayacak. Binali beyin deyişiyle "Aziz Başkan'ın elinden tutarak bakanlıklara ve bürokratlara bizzat götüreceği" Başkan Kocaoğlu, bakalım bundan sonra "Ankara yatırımları engelliyor" mazeretini eskisi gibi yapabilecek mi?
Sivil Toplum ve Meslek örgütleri sesini yükseltsin...
İşte İzmir'in en kronik sorunlarından birisi, az sayıdaki meslek kuruluşlarının yapılacak yatırımlara karşı "istemezükçü" tavrına karşın, geri kalan sayıca çok ama sesi nedense daha az çıkan sivil toplum ve meslek örgütlerinin seslerinin daha çok çıkmasına yönelik çağrı.. İzmir'in hem ekonomik hem ticari hem sosyal hem kültürel hem de istihdam yaratması açısından hayati önem taşıyan vizyon projeleriyle ilgili 1 Kasım umarım bir milad olur ve "istiyoruz" diyen kesim, sesini daha çok çıkarır. Bu yazının sonunda diyeceğim tek cümle var; Ben proje adamı Binali Yıldırım'ın ardından gelen Usta Siyasetçi Binali Yıldırım'ı çok ama çok beğendim...