PKK, KÜRTLERE KARŞI SAVAŞIYOR
Yılın bu son günlerinde giden yıla veda, gelen yıla umutlar beslemek adettendir. Hepimiz için, Türkiye için ve hatta dünya için zor bir yıl oldu 2015. Ama benim 2016'dan umudum var. Çünkü başta ülkeme ve milletime güveniyorum. Sadece içerden değil, dışarıdan destekli ve hatta asıl oyun kurucusu olmaya hevesli pek çok ülke ve tarafa inat, ülkemle ilgili oynanmak istenen kirli oyunu alt edeceğimizden de zerre şüphem yok. Yeter ki, birbirimize ve devletimize güvenmekten vazgeçmeyelim.
Bu girişten sonra belki de anlamışsınızdır hangi konudan bahsedeceğimi.
"Türkiyelileşme" masalıyla milyonlarca insanı kandıran ve sözde Kürt halkının hakları için siyaset zemininde mücadele ettiği yalanı artık iyice ayyuka çıkan HDP ve onun temsilcilerinin geçtiğimiz hafta sonu itibarıyla artık gizleyemedikleri amaçlarını hepiniz duydunuz.
Geçen Cumartesi ve Pazar günleri Diyarbakır'da düzenlenen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Olağanüstü Genel Kurulu'nda 14 maddelik bir bildiri yayımlandı ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ağzından bu bildiriyi sonuna kadar destekledikleri de ilan edildi. Bu bildiri en özet şekliyle; devlete karşı yürütülen silahlı terörün desteklenmesi ifadesidir. Nasıl mı?
"Aylardır özellikle halkın ÖZYÖNETİM ilan ettiği yerlere tank, top, asker ve polis ile ağır saldırılar düzenlenmektedir. Haklı ve MEŞRU temele dayanan bu direniş mutlaka kazanılacaktır. DTK olarak Halk Meclislerinin ilan ettiği ÖZYÖNETİM ilanlarını ve halkımızın her alanda yürüttüğü haklı ve MEŞRU direnişi sahipleniyor, Kürt halkının ve tüm Türkiye halklarının bu DİRENİŞE katılmasını ve destek vermesini özgürlük mücadelesi olarak görüyoruz..."
Yani; ÖZYÖNETİM safsatası üzerinden yürütülen saldırıları DTK ve onun parçası olan HDP kurumsal olarak destekliyor ve Türkiye'yi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı bir başkaldırıya çağırıyor, teşvik ediyorlar.
HDPKK EL ELE
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim; bir kere neresinden bakarsanız bakın bizim için bir paçavradan ibaret olan bu sözde bildiri bir vatan hainliği ilamıdır. Ve, bunu destekleyen her kim ve kurum olursa olsun bu hainliğe ortaktır. Burada, süslü laflarla "Kürt halkının direnişi, özgürlük mücadelesi" ifadeleri başta Kürt halkına karşı bir kandırmacadır.
Çünkü; DTK denilen oluşum da onun siyasi uzantısı durumundaki HDP de artık PKK'nın ve Kandil'in sözcülüğü dışında bir oluşumdan başka karşılığı yoktur. Çözüm Süreci ile başlayan ve yasal ve siyasal alanda Kürt hareketine ve halkına yeni bir fırsat veren sürecin de bombalanmasından başka bir şey değildir. PKK'nın, Türkiye'deki Çözüm Sürecinin kaderini Suriye Lideri Esad'ın kaderine endekslediği anda zaten ne olduğu anlaşılan HDP'nin de tükenişinin geldiği son noktadır. Ortadoğu'da başlayan yeniden paylaşım savaşında silahlı güçlerini Esad ve onun müttefiklerinin emrine vermekten çekinmeyen ve sonuçta Güneydoğu'yu silah zoruyla Kobani'ye eklemlemek dışında hiçbir amacı olmayan bu 2 hain oluşum el ele verdi ve son noktasında Rusya ile girdikleri ilişkiler de malumunuz. Buradan açıkça ilan ediyorum; Ne PKK ne de HDP'nin umurunda değildir Türkiyeli Kürt vatandaşlar. Türkiye'deki Kürtlerin çıkarlarını Suriye'deki çıkarları uğruna harcamayı göze alan ne eli silahlı örgüt ne de siyasal zeminde siyaset yaptığını iddia edenler inandırıcı olamazlar bu saatten sonra.
Bundan 1 yıl öncesinde "Türkiyelileşme" gibi büyülü bir iddiayla ortaya çıkan, elinde saz ve dilinde barış sözleriyle milyonlarca insanı kandırmayı başaran HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın bugünkü söylem ve eylemlerine bakarak hayal kırıklığına uğrayanların en başında; onun bu sözlerine kananlar geliyor. Hepsi tek tek köşelerinden ve sosyal medyadaki mesajlarından tek tek itiraflarda bulunuyorlar: Kandırıldık.. Aldatıldık.. Hainsiniz.. diye..
YEMEZLER BEYLER.. BAŞKA KAPIYA..
Buradan bir kez daha ilan ediyorum: PKK'nın savaşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne değil, Kürt halkına karşıdır.
PKK'nın düz ovada ve siyasal zeminde sözcüsü olan HDP'nin de Türkiye'deki Kürt vatandaşların hak ve hukukuyla zerre kadar ilgisi ve amacı yoktur.
Bunu her platformda her yerde herkesle tartışmaya hazırım.
Şimdi gelinen noktada HDP denilen PKK sözcüsü; siyaset zemininde neden Hükümet ve Cumhurbaşkanı bizi muhatap almıyor diye ağlaşıyor. Pardon hanımlar, beyler.
Ya insan olun, doğru olun ve adam gibi siyaset yapın öyle muhatap olunsun sizinle.
Ya da alın elinize silahınızı, çıkın Kandil'e.
Eli sazlı cici çocuk pozlarında Kürt halkını kandıran Demirtaş'ın halkı sokağa çağırdığı 6-8 Ekim olaylarında 53 kişi ölmüştü. Şimdi de, terör örgütüyle birlikte desteklediği "Hendek Savaşlarında" ölenlerin sayısı yüzleri aştı. Şimdi de son kozunu oynuyor. Yaptığı açıklamalarla partisini kapattırmaya, kendisini hapse attırmaya ve siyasi mücadele haklarının ellerinden alındığı propagandasıyla dışarıda bir devrimci halk kahramanına dönmeyi hedefliyor.
Yemezler beyler..
Başka kapıya...
Bu girişten sonra belki de anlamışsınızdır hangi konudan bahsedeceğimi.
"Türkiyelileşme" masalıyla milyonlarca insanı kandıran ve sözde Kürt halkının hakları için siyaset zemininde mücadele ettiği yalanı artık iyice ayyuka çıkan HDP ve onun temsilcilerinin geçtiğimiz hafta sonu itibarıyla artık gizleyemedikleri amaçlarını hepiniz duydunuz.
Geçen Cumartesi ve Pazar günleri Diyarbakır'da düzenlenen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Olağanüstü Genel Kurulu'nda 14 maddelik bir bildiri yayımlandı ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ağzından bu bildiriyi sonuna kadar destekledikleri de ilan edildi. Bu bildiri en özet şekliyle; devlete karşı yürütülen silahlı terörün desteklenmesi ifadesidir. Nasıl mı?
"Aylardır özellikle halkın ÖZYÖNETİM ilan ettiği yerlere tank, top, asker ve polis ile ağır saldırılar düzenlenmektedir. Haklı ve MEŞRU temele dayanan bu direniş mutlaka kazanılacaktır. DTK olarak Halk Meclislerinin ilan ettiği ÖZYÖNETİM ilanlarını ve halkımızın her alanda yürüttüğü haklı ve MEŞRU direnişi sahipleniyor, Kürt halkının ve tüm Türkiye halklarının bu DİRENİŞE katılmasını ve destek vermesini özgürlük mücadelesi olarak görüyoruz..."
Yani; ÖZYÖNETİM safsatası üzerinden yürütülen saldırıları DTK ve onun parçası olan HDP kurumsal olarak destekliyor ve Türkiye'yi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı bir başkaldırıya çağırıyor, teşvik ediyorlar.
HDPKK EL ELE
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim; bir kere neresinden bakarsanız bakın bizim için bir paçavradan ibaret olan bu sözde bildiri bir vatan hainliği ilamıdır. Ve, bunu destekleyen her kim ve kurum olursa olsun bu hainliğe ortaktır. Burada, süslü laflarla "Kürt halkının direnişi, özgürlük mücadelesi" ifadeleri başta Kürt halkına karşı bir kandırmacadır.
Çünkü; DTK denilen oluşum da onun siyasi uzantısı durumundaki HDP de artık PKK'nın ve Kandil'in sözcülüğü dışında bir oluşumdan başka karşılığı yoktur. Çözüm Süreci ile başlayan ve yasal ve siyasal alanda Kürt hareketine ve halkına yeni bir fırsat veren sürecin de bombalanmasından başka bir şey değildir. PKK'nın, Türkiye'deki Çözüm Sürecinin kaderini Suriye Lideri Esad'ın kaderine endekslediği anda zaten ne olduğu anlaşılan HDP'nin de tükenişinin geldiği son noktadır. Ortadoğu'da başlayan yeniden paylaşım savaşında silahlı güçlerini Esad ve onun müttefiklerinin emrine vermekten çekinmeyen ve sonuçta Güneydoğu'yu silah zoruyla Kobani'ye eklemlemek dışında hiçbir amacı olmayan bu 2 hain oluşum el ele verdi ve son noktasında Rusya ile girdikleri ilişkiler de malumunuz. Buradan açıkça ilan ediyorum; Ne PKK ne de HDP'nin umurunda değildir Türkiyeli Kürt vatandaşlar. Türkiye'deki Kürtlerin çıkarlarını Suriye'deki çıkarları uğruna harcamayı göze alan ne eli silahlı örgüt ne de siyasal zeminde siyaset yaptığını iddia edenler inandırıcı olamazlar bu saatten sonra.
Bundan 1 yıl öncesinde "Türkiyelileşme" gibi büyülü bir iddiayla ortaya çıkan, elinde saz ve dilinde barış sözleriyle milyonlarca insanı kandırmayı başaran HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın bugünkü söylem ve eylemlerine bakarak hayal kırıklığına uğrayanların en başında; onun bu sözlerine kananlar geliyor. Hepsi tek tek köşelerinden ve sosyal medyadaki mesajlarından tek tek itiraflarda bulunuyorlar: Kandırıldık.. Aldatıldık.. Hainsiniz.. diye..
YEMEZLER BEYLER.. BAŞKA KAPIYA..
Buradan bir kez daha ilan ediyorum: PKK'nın savaşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne değil, Kürt halkına karşıdır.
PKK'nın düz ovada ve siyasal zeminde sözcüsü olan HDP'nin de Türkiye'deki Kürt vatandaşların hak ve hukukuyla zerre kadar ilgisi ve amacı yoktur.
Bunu her platformda her yerde herkesle tartışmaya hazırım.
Şimdi gelinen noktada HDP denilen PKK sözcüsü; siyaset zemininde neden Hükümet ve Cumhurbaşkanı bizi muhatap almıyor diye ağlaşıyor. Pardon hanımlar, beyler.
Ya insan olun, doğru olun ve adam gibi siyaset yapın öyle muhatap olunsun sizinle.
Ya da alın elinize silahınızı, çıkın Kandil'e.
Eli sazlı cici çocuk pozlarında Kürt halkını kandıran Demirtaş'ın halkı sokağa çağırdığı 6-8 Ekim olaylarında 53 kişi ölmüştü. Şimdi de, terör örgütüyle birlikte desteklediği "Hendek Savaşlarında" ölenlerin sayısı yüzleri aştı. Şimdi de son kozunu oynuyor. Yaptığı açıklamalarla partisini kapattırmaya, kendisini hapse attırmaya ve siyasi mücadele haklarının ellerinden alındığı propagandasıyla dışarıda bir devrimci halk kahramanına dönmeyi hedefliyor.
Yemezler beyler..
Başka kapıya...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.