FETÖ AĞZIYLA KONTROLLÜ YALAN
Referandumda geri sayımda artık tek haneli rakamlara indik.
Vakit hızla ilerlerken ana muhalefet CHP'nin liderinin gündeme taşıdığı ipe sapa gelmez polemikler arasında, 18 maddelik Anayasa değişikliğinin neyi içerdiği anlatılmaya çalışılıyor.
Gençlerin 18 yaşında seçilme hakkını elde etmeleriyle beraber , kendilerini siyasette de ifade edebilme şansını bulmaları çok ama çok önemli.
Bunun kadar önemli bir başka konu da Yasama-Yürütme ve Yargıda tam anlamıyla güçler ayrılığının sağlanacağı bir sistemin geliyor olması.
Ve tüm bunların merkezine ve yani sistemin odak noktasına MİLLET'in oturtulacak olması da başlı başına üzerinde durulması gereken başka bir konu.
Milletin sandık yoluyla hem Cumhurbaşkanını, hem de yasamayı seçecek olması ve aradaki vesayet güçlerinin artık tamamıyla sistemden temizlenmesi, Türk demokrasinin çok önemli bir diğer kazanımı olacak.
Bu referandum sürecinde asıl konuşmamız , tartışmamız gereken konular bunlar...
Ama maalesef Türkiye'nin geleceğini, yeni hedefleri konuşmak bu süreçte pek mümkün olmuyor.
Çünkü ana muhalefet partisinin genel başkanı bizi resmi makamlarca defalarca yalanlanmış iddiaları konuşmaya mecbur bırakıyor.
CHP Liderinin 15 Temmuz darbe kalkışması için kullandığı "Kontrollü Darbe" ifadesinden söz ediyorum.
249 şehidin verildiği, 2 binin üstünde insanımızın gazi olduğu, halkın gerçek anlamda bir kahramanlık destanına imza attığı 15 Temmuz'a 'senaryo' veya 'tiyatro' benzetmesi yapabilecek kadar ileri gidiyor Kılıçdaroğlu...
Aslında böyle bir zihniyete cevap bile verilmez.
Siyasi polemiği çoktan aşan bir ifadedir bu.
Ve; söyleyen de ana muhalefet partisinin genel başkanı olunca, ciddi bir delillendirme bekliyorsunuz.
Ama ortaya koyabildiği hiçbir şey yok.
Kendisine bu iddiasının temelinin ne olduğu sorulunca verdiği yanıt ibretlik...
Bir e-posta ile geldiğini belirttiği iddialar.
Ama gelin görün ki; kendisine e-posta yoluyla gelen bu iddiaları zaten resmi olarak 14 Kasım 2016'da MİT'e soruyor.
Ve 14 gün sonra 28 Kasım'da yine resmi bir yazıyla MİT soruların cevaplarını tek tek veriyor.
Ortaya çıkan sonuç: İddiaların (Adil Öksüz'ün MİT ajanı olduğu da dahil olmak üzere) hepsinin gerçek dışı olduğu!!!
Ama buna rağmen, bu cevaptan 5 ay sonra ve referanduma 15 gün kala her ne hikmetsee bu konuyu tekrar gündeme getiriyor ve kafa bulandırmaya çalışıyor.
Kendisine MİT'in iddiaları yalanladığı cevabı hatırlatıldığında da ciddiye alınabilecek bir açıklama yapmıyor.
Ben buradan CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na hatırlatmak isterim ki; FETÖ terör örgütünün en iyi yaptığı şey sahte belgeler oluşturmak ve algı yaratmaktır (Bakınız; Balyoz ve Ergenekon davaları).
Ve; FETÖ'cüler yine işbaşında.
Çünkü; 15 Temmuz'da giriştikleri hain darbe kalkışması millet tarafından öyle feci püskürtüldü ki; bir daha kendilerine gelemediler.
Ne tesadüf ki; kalkışmadan sadece 2 gün sonra terör örgütü lideri Fethullah Gülen "Kontrollü Darbe" ifadesini kullandı!
Bakıyorsunuz, aylar sonra CHP lideri de; FETÖ Lideri ile aynı üslup ve tabir ile, koskoca Türk milletinin destan yazdığı ve yüzlerce şehit, binlerce gazi verdiği 15 Temmuz'a dil uzatabiliyor.
Buna söyleyebileceğim tek bir şey var...
YAZIKLAR OLSUN...
EVETLER AÇIK ARA ÖNDE ERDOĞAN DOĞAL LİDER
Dedim ya artık tek haneli geri sayım günleri başladı.
Gözler anket şirketlerinde.
Son olarak dün Gezici Araştırma Merkezi'nin bir kamuoyu anket çalışmasıyla ilgili bilgilendirmesi geldi elime.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi referandum son anketine göre 'Evet' diyenler yüzde 53.3'e çıkmış.
Ve her geçen gün 'Evet' lehine yükseliş görünüyor...
Sonuçların 'yüzde 56 evet' yönünde çıkmasını sürpriz görmüyor anket şirketi.
Kararsız olarak adlandırdığımız kesim de her geçen gün daha düşüyor ve bu düşüş de 'Evet' lehine gelişiyor.
Referandum sonucunu belirleyecek olan seçmen kitlesi, geçmişte MHP ve AK Parti'ye oy vermiş merkez sağda yer alan seçmen.
Ve Gezici Araştırma Merkezi'nin uzmanlarının tespitlerine göre; muhalefet; merkez sağda kararsız olan bu kitlenin endişelerini somutlaştıracak ve 'Hayır' oyuna yönlendirecek bir tutum sergilemekte başarılı olamadı.
Bu nedenle 16 Nisan akşamında sandıktan 'Evet' çıkacak çok büyük ihtimalle.
Uzmanların bir başka yorumu da; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili.
Muhalefetin öne sürdüğü gibi halk, Erdoğan'dan korkmuyor.
Tam aksine toplumun çoğunluğunun 15 Temmuz Darbe girişimi sonrasında Erdoğan'a duyduğu güven arttı ve onu doğal lider olarak görme eğilimi yükseldi.
Sözün özü; sicili bozulan sistem out, Türkiye'nin önünü açacak olan sistem Evet..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.