Ece Erken ile Yeliz Şar, yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen iki arkadaştılar bir süre öncesine kadar. Birbirlerinin her sırrını bilen iki kanka. Sonra ne olduysa oldu araları bozuldu. Ve derken bir baktık ki Ece, Yeliz'in bir zamanlar büyük aşk yaşadığı Davut Güloğlu'yla birlikte!
Bir dargın bir barışıklar, bir gün sözleniyor, ertesi gün ayrılıyor, ertesi gün nişanlanıyorlar. Bildiğimiz kadarıyla aşkları ikilinin birlikte sundukları televizyon programıyla başlıyor. Birbirlerini iyi tanıyan iki arkadaş, söylediklerine göre aradaki çekime engel olamıyor ve Davut eski sevgilisinin yakın kız arkadaşıyla, Ece de kankisinin sevgilisiyle aşk yaşamakta bir sakınca görmüyor.
KANKİLERİN DURUMU
Tabii bu işe en çok bozulan Yeliz Şar oluyor. Kankisinin eski sevgilisiyle çıkmasına çok kızıyor. Kızmakta haklı. Kim ister ki sevgilisiyle yakın arkadaşının aşk yaşamasını. Her ne kadar ayrılmış olsalar da istenmeyen bir durumdur bu. Hele ki ilişki, diğer ilişki bitmeden yaşanmaya başlamışsa.
Peki, normal mi bu durum? İnsan arkadaşının aşkına aşık olabilir mi? Olmasına olur elbette. Aşkın insanın başına ne zaman ve kime konacağı hiç belli olmaz eğer işin altında bir art niyet yoksa.
Bazen yakın gibi gözüken iki arkadaş aslında birbirinin düşmanı olabilir. Taraflardan biri, diğerini kıskanmakta sınır tanımayarak, sevgilisini de elinden almayı aklının ucundan geçirebilir. Nitekim bu durum filmlere, dizilere, şarkılara konu olmuş ve en çok konuşulan, tartışılan konulardan bir olmuştur.
KALPLER BOŞSA
"Ne yapmak gerekir bu durumda?" sorusuna yanıt ararsak, eğer işin içinde arkadaşa nispet, onun sevgilisini elinden almaya kalkışma gibi bir kıskançlık/ intikam duygusu yoksa insan kalbine söz geçiremiyorsa ve de duygular karşılıklıysa, her şeyi göze alarak, durumu arkadaşa/ sevgiliye açmak en doğrusu diyebiliriz. Çünkü bir ilişki yaşanacaksa bunu başkaları yerine arkadaşı ve sevgilisi bildiği kişiden duymak ister insan. Aşk, ilişki bittikten sonra başlasa bile gerçeği bilmek insana daha iyi gelir.
Ece ile Davut'un ilişkisine gelirsek, muhtemelen sonradan başladı. Çünkü arada uzun bir ayrılık süreci var bu arada ikisi de başka aşklar yaşadılar. İkisinin kalbinin boş olması, birbirlerini iyi tanımaları, program nedeniyle yakınlaşmalarınının da etkisiyle kaplerine söz geçirememiş
ECE'NİN MACERALARI
Ece Erken, aşk uğruna her şeyi göze alan, aşkta sınır tanımayan kadınlardan bana göre. Aynı zamanda planlı, programlı da. Atacağı adımları önceden hesaplıyor. Kendisiyle yaptığım "Aşk söyleşisi"nde anlattıkları bende bu intibayı uyandırmıştı. O dönem, sonradan evlendiği kocasıyla büyük aşk yaşıyordu ve şimdi Davut'la olduğu gibi bir dargın bir barışıktılar.
Sevgilisiyle küs ama onun ne yaptığını, kiminle olduğunu acayip merak ediyor. Yanına, Kankası Yeliz'i alıp sevgilisinin evinin önüne konuşlanıyor. Sabaha karşı eve yalnız geldiğini görünce rahatlıyor ve sevgilisine görünüp, "merhaba!" diyerek evine dönüyor.
Bir diğer macerası da şöyle: Yılbaşı öncesi yine sevgilisiyle küs ama birlikte olmak adına, sevgilinin gideceği ülke, şehir, otel, kulübü öğrenip, peşinden gidiyor. Yanında yine büyük olasılık Yeliz var. O da ne! Partinin yapıldığı kulübe giriş dünyanın parası. Bizimki alışveriş delisi, paraları bitirmiş, cepte bir kuruş yok! Hemen küs sevgiliyi arıyor ve "ben kapıdayım!" diyor.
Davut'un maceraları da yarına...
