Hayatımız dizi. Hepimiz birer dizi kolik. Haftanın her günü takip ettiğimiz en az bir dizimiz var mutlaka. Günleri dizilerle ölçüyoruz hatta. Bazıları son derece heyecanlı, bazıları kabak tadı vermeye başladı. Bunlardan biri de geçen yılın başarılı dizilerinden "Öyle Bir Geçer Zaman ki".
Dizide herkes büyüdü, bir Osman büyümedi. Osman dizide kalsın diye senaryo bir türlü yürümüyor. Dünkü bölümü seyredenler eminim çok gülmüşlerdir, özellikle dizinin ağır adamı Soner'in kül kedisi Sindirella olmasına. Aşağıdaki yazı bir diziyle ilgili yazılmış en güzel yazılardan biri. www.rengarenkirmizi.com'un dizi eleştirmeni Füsun Altınok'un kaleminden "Sindirella Soner Bey":
"Türk popunun 'Baba'larından Erkin Koray'ın hit şarkısı 'Öyle Bir Geçer Zaman ki'den adını alan yerli üretim dizinin son bölümünde Soner Bey üzerine kurgulanan kısım öyle bir masalsıydı ki...
Soner Bey ve gözaltı torbaları, güzel doktor hanımın davetine icabet ederek gittiği hastane kermesindeydiler ki... Olan oldu, hayatının aşkı Aylin'le karşılaştı.
SONER'İN AYAKKABISI
Bu senaristlere narkotiğin işlem yapmaması ilginçtir; yazı eylemi esnasında ne içerler, bu neyin kafasıdır, bilinmez... O kelli felli adam hışımla salondan fırlayıp kaçarken, 46 numara makosenini merdivenlerde düşürüyor ve arabaya dar atıyor kendini. Ayakkabısının tekiyle nereye gitti derken arkasından seyirten güzel doktor hanım merdivenlerde kalan prematüre bebek beşiği ebadındaki ayakkabıyı eline alıp hayran olduğu erkeğin ardından bakakalıyor. İçeride de aşkı Aylin, elindeki mavi peluş ayıyla tıpkı ifadede 'poker face' kalmıştır.
'Fantastik anlatım budur..!' diyeceğim ama arkasından gelen günümüze uyarlayıp seyirciyi dut ağacı gibi silkeleme alışkanlığı yetişiyor anında. Yeni bölümde olayın akabinde Soner Bey ve doktor hanım buluşuyorlar. Otomobil içindeki görüşmede güzel kadın bir torbada getirdiği ayakkabı tekini teslim ederken aralarında şu diyalog geçiyor:
Soner - Zahmet oldu. O gece için de özür dilerim.
Doktor - Asıl ben özür dilerim. Neyse görüştük de ayakkabınızı teslim edeyim. Yoksa kim bilir kaç kişiye denetmek zorunda kalacaktım...
Soner - Yani şimdi kraliçe olamayacak mıyım?..
Doktor - Kral olmanızı tercih ederim.
Uydurduğumu düşünene şiddet uygulayabilirim, bire bir diziden alıntıdır.
Soner'in bindiği araba balkabağına dönüşmedi ama gelişmeler bilimkurgu tadına yaklaşıyor. Spor programlarının unutulmazı, Turgay Şeren'in Ali Sami Alkış'a gösterdiği 'Yok artık...' mealindeki tepkiye ramak kaldı. En son dış ses Osman'ın ebeli cümleyi dile getireceğinden korkmaktayım.
Zaten haber bültenleri yeni sona ermiş. Afganistan'dan gelen şehit cenazeleri ve diğer haberlerle omuzlarımız göçmüş... Bu afyon iyi geldi. Bir avuç antidepresana on basar.
Bu bölümde de çürük makyajları başarılıydı. Ahmet ve Hakan'ın 'Kirlenmek güzeldir' temalı deterjan reklamlarındaki gibi çamura bulanarak dövüşmeleri, Ali Kaptan'ın geleneksel şiddet sahneleri canlılık verdi. Eski tüfek avukat Nedim bile boksör çıktı. Senarist arkadaşlara son bir not; ağlamaklı sahnelerin artışı ile reyting doğru orantılı diyenlere bakmayın..."