Ben de diyorum ki, bu çok yanlış bir söylem. Tamamen kadınların aleyhine olan bir söylem. Bir tuzak...
Pozitif ayrımcılık kadınların eksik olduğu anlamına gelmez ki! Bunu tartışmak için önce kadınların erkeklerin fırsatlardan eşit olarak yararlanıp yararlanmadıklarına bakmak lazım.
Türkiye'de erkeklerin yararlandığı tüm fırsatlardan kadınların da yararlandığını söyleyebilir miyiz? Gerek sosyal hayatta, gerek iş dünyasında, gerekse siyasette. Doğdukları andan itibaren kadınla erkek evde, sokakta, okulda, ailede eşit haklara sahipse, ayrımcılığa gerek kalmaz.
GERİ KALMIŞ
Pozitif ayrımcılık demek, geri planda kalmış toplumsal gruplardaki insanların işyerlerinde, okullarda ve etkili pozisyonlardaki eksikliğini sona erdirmek için alınan önlemler demektir.
Tek bir amacı vardır; o da ayrımcılığı ve gruplar arası gelir uçurumunu azaltmak, her etkinlik ve görevde ırk ve cinsiyet bakımından çeşitliliği sağlamaktır.
Ülkemizdeki pek çok erkeğin ve dahi kadınların karşı çıktığı "pozitif ayrımcılık" melesine bir göz atalım mı? |
Daha doğuştan tercih edilmiyor kadın! Anne de baba da doğacak çocuğunun erkek olmasını istiyor. Kız olduğunu öğrenince buruk bir sevinç yaşanıyor. Kızın soyu devam ettirmeyeceği, soyadını sürdürmeyeceği ve babanın işini devralmayacağı düşünülüyor. Ki kurallar öyle konulmuş, böyle işliyor.
OLUMSUZ ŞARTLAR
Çocuğu doğuran anne olmasına rağmen, ana soy değil, baba soy önemseniyor, "karındaş"tan gelen kardaş kelimesi dikkate alınmayıp, aynı babadan olan kardeşler kardeş sayılıyor. Kız çocuk ne kadar yetenekli olursa olsun kız olduğu için babanın koltuğuna oturamıyor. Oraya otursun diye uğraş verilen erkek çocuk, hiçbir yeteneği olmadığı bilindiği, görüldüğü halde, sırf erkek diye işin başına geçiriliyor. İşi batırdığında kimse tek laf edemiyor, etse de bunu cinsiyetine bağlamıyor. Böyle uzayıp gidiyor eşitsizlikler.
Pozitif ayrımcılığın amacı bunları bir nebze olsun giderebilmek. Okula gönderilmeyen kız çocuklarını okula göndermek, ilkokulda kalmayıp, liseye, üniversiteye devam etmelerini sağlamaya çalışmak.
Esas önemli olan da karar mekanizmalarındaki kadınların sayısını artırmak. Nüfusun yarısını kadınlar oluşturmasına rağmen, tüm toplumu ilgilendiren kararları hep erkeklerin alması adaletsizliğine son vermek...