Geçtiğimiz hafta pahalı ve şık bir restoranda güzel bir yemek yedim. Böyle restoranlarda tabaklar hem göze hem mideye hitap eder. Süslenmesi, servisi bir sanat eseri muamelesi görür. İsimleri de albenilidir.
Bizim yediğimiz yemekler de yemek yapma hobisini zamanla geliştiren ve aldığı eğitimlerle ustalığa dönüştüren Tolga Atalay tarafından hazırlandı. Menü şöyle idi: Jambon peynirli krep ve saydam yumurtası, sarımsaklı ve çedar peynirli tavuk yumurtası, ballı hardallı dana yongaları ve Alman roesti patates, pelteli dana tavalaması, fırın elma ve karamelleşmiş kıtırları, süslü parfe ve düzensiz çikolataları.
Tolga Atalay, bu yemekleri "hızlı ve çabuk yemek" diye bildiğimiz restoran zincirlerinden biri olan McDonald's mönülerinden ilham alarak hazırlamış.
SAĞLIKLI BESLENME
Amaç da yediğimiz yemeklerin kalorilerinin ne şekilde sunulduğundan ziyade içeriklerine bağlı olduğunu kanıtlamak. İki dilim ekmek ve bir köfte, yanında patates yediğimizde çok kalori aldığımızı düşünerek, bu tür yemeklere itibar etmiyoruz. Haklılık payımız da yüksek. McDonald's Genel müdürü Dilek Başarır da, "Günlük yaşamımızda yediğimiz birçok yemek aslında bizim restoranlarda satılan mönülerden daha kalorili. Üstelik biz bunların besin değerleri ve kalorilerini müşterilerimizle paylaşıyoruz. Ne yediklerini bilmelerini sağlıyoruz" diyor.
Tolga Atalay'ın yaptığı yemekler de çok lezzetli ama bir o kadar da kaloriliydi. Özellikle sarımsaklı ve çedar peynirli tavuk turtası benim favori yemeğim oldu. McChicken Mönü'den ilham alınarak ve aynı malzemelerle hazırlanan yemek çok lezzetli ama bir o kadar da kaloriliydi.
AZ YEMEK
Aslında artık hepimiz ne yediğimizi, ne yememiz gerektiğini iyi biliyoruz. sağlıklı beslenmenin giderek önem kazandığı ve yediğimize içtiğimize dikkat ettiğimiz günümüzde önemli olan ne yediğimizi bilmek ve vücudumuzun sesini dinlemek.
Bugün bütün uzmanlar vücudun yağdan proteine, karbonhidrattan şekere kadar her besine ihtiyaç duyduğunu vurguluyorlar. Ama aşırıya kaçmamak ve yediklerimizi yakmak şartıyla. Günümüz insanının en önemli sorunu hareketsizlik. Yediklerimizi yakmamız gerekiyor. Bunun için de yürümemiz, hareket etmemiz, spor yapmamız şart. Spor yapma alışkanlığı olmayan bir millet olduğumuz için de yürümeye kendimizi zorlamalıyız. Az yemek, bol hareket, meselenin özü.
