Sosyal belediyecilik olur mu?
Sempozyum, üniversitenin meslek yüksek okulları tarafından düzenlendi. Sempozyumu düzenleyen Okul Müdürü Prof. Dr. Ali Kahriman, önümüzdeki günlerde adını sıkça duyacağımız bir isim. İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi mezunu. Akademisyen... Hem Türkiye'de hem de dünyanın sayılı üniversitelerinde ders veriyor.
Türkiye Patlayıcı Mühendisliği Derneği kurucusu ve başkanı. Başlıca uzmanlık alanları; Enerji ve Madencilik politikaları, Tünel ve Metro planlama da Patlatma Teknolojisi, Maden Yatırım ve Projelendirme gibi konular.
Tünel, metro, baraj kazılarında patlatma mühendisliği ve patlatmanın çevresel etkileri başta olmak üzere dünyanın ve Türkiye'nin önde gelen bilim adamlarının başında yer alıyor. Bu alanlarda birçok uluslararası ve ulusal organizasyonlara katılmış, komite ve oturum başkanlığı yapmış Ali Kahriman'ın birçok ödülü de var. Yurtiçinde ve yurt dışında yayınlanmış çok sayıda bilimsel makale ve bildirileri de unutmamak lazım.
PROF. ALİ KAHRİMAN
İstanbul Kadıköy-Kartal, Süleymaniye-Yenikapı, Levent-Maslak, Üsküdar-Çekmeköy metro hatları ile 7 tepe 7 tünel projelerinin uygulamalarının da danışmanı.
Bu tür bilimsel aktivitelerinin yanında çok farklı mesleki ve sivil toplum örgütlerinde yönetim ve danışma kurulu üyesi. Yerel Yönetim ve Siyaset Akademisi sertifika programları düzenliyor.
800 civarında yöre ve iş dünyası derneklerinin katılımı ile oluşan Sivas Platformu'nun Yönetim Kurulu Üyesidir. Ayrıca "İstanbul Stratejik Düşünce ve Siyaset Geliştirme" adındaki toplumsal temsiliyeti olan 300 yetkin üyesi ile faaliyetini sürdürmekte olan platformun kurucusu.
Yerel yönetim anlayışında yeni yaklaşımlar ve kentsel dönüşüm politikaları üzerinde en çok durduğu konular. Bu konuda bir de çalışması var, "Yerel yönetimde iktidar olmak için başarı anahtarı" adlı... İlgilenenlere duyurulur.
ORTAYA ÇIKIŞI
Gelelim belediyelerin kimin olduğu konusuna. Aslında bugün daha çok sosyal belediyecilik kavramını ele alalım istiyorum. Belediyecilik, o güne kadar kentleri yöneten ve istedikleri her kararı alabilen derebeylerin baskılarına karşı haklarını ve çıkarlarını korumak isteyen kent halkının (esnaf, zanaatkar ve tüccarlar) kurdukları Lonca örgütleri aracılığıyla kendilerinin ve kentlerin özgürlüklerini senyörlerden satın almalarıyla başlıyor. Ortaya çıkan özgür kentlerin yönetim sorununu çözebilmek için belediyeler oluşturulmuş.
Bu durumda belediyeler halklarını ve onların çıkarlarını korumak isteyen kent halkının yönetim organıdır, diyebiliriz.
Mimar Sinan Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan, "Amaç, özgür bir kent oluşturmaya çalışmaktır. Dolayısıyla belediyeler, halka yönelik politika üretmediği ve halkla birlikte karar almadığı zaman belediyecilik yapmamış olur" diyor.
Anayasamıza göre de, "Yerel yönetimler; il belediye ve köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan kamu tüzel kişileridir."
Belediye kanunu ise belediyeyi, "Belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan kamu tüzel kişisi" olarak tanımlıyor. Vurgu yine belde sakinlerinde.
Yarın da bu konuya devam edeceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.