• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

Hep biz mi haklıyız!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03 Aralık 2013, 18:38
Geçenlerde "Zahide ile Yetiş Hayata" adlı programda "kadının çalışması" tartışılıyordu. Her şeyden önce bana böyle bir konunun tartışılması son derece anlamsız geliyor. Ne demek yani? Birileri oturup karar verecek "kadın çalışsın mı çalışmasın mı?" İsteniyorsa kadın çalışacak, istenmiyorsa çalışmayacak! Peki ya kadının duyguları? Onun ne düşündüğü. Tersini düşünelim. Belki de kadın çalışmak istemiyor. Ama koca veya aile kadının çalışması gerektiğini düşündü diye çalışmak zorunda mı? Bu nasıl bir mantık! Şahsen ben, benim üzerimde böyle bir konunun konuşulmasına bile müsaade etmem. Etmedim de. Eğer kocam bana evlenirken, "Bak kızım, üniversite okudun, gazeteci olmak istiyorsun ama ben senin çalışmana izin vermem, ben senin ihtiyaçlarını karşılarım" deseydi, o anda onu terk ederdim. Ne kadar seversem seveyim, hayatı paylaşacağım birinin benim kararımı hiçe saymasını kabullenemem.

EMPATİ YAPMAK

Zahide Yetiş'in programında da benim gibi düşünenler de vardı, karşı çıkanlar da. Erkekler arasında da farklı görüşte olanlar olduğu gibi kadınlar arasında da vardı. Yani kimi kadınlar da kadının çalışmasını istemezken, kadının çalışması gerektiğini düşünen erkekler de vardı. Zahide, kadının çalışmasını istemeyen genç bir erkeğe, "Bir kızın oldu, okuttun, meslek sahibi yaptın, çalışıyor, para kazanıyor, evlenince kocasının çalışmasını istememesi durumunda tepkin ne olur?" diye bir soru sordu. Biraz kararsız kaldı ama sözünden geri dönmemek için de "Karışmam" dedi. Aslında bence mantığının yanlış olduğu konusunda en azından bir tereddüt oluştu kafasında. Zahide'nin amacı da empati yapmasını sağlamaktı. Bence her konuda kendimizi başkasının yerine koyarak düşünmeliyiz. Çünkü yaptığımız en büyük yanlışlardan biri her konuya kendi cephemizden bakmamız ve sadece kendi duygularımız doğrultusunda karar vermemiz. Karşımızdaki ne düşünüyor, onun hayalleri, istekleri, beklentileri ne, umursamıyoruz.

SİYASETTE DURUM
Yalnızca kadın-erkek ilişkilerinde veya ikili ilişkilerde yaşanmıyor bu durum, siyasette de herkes olaya kendi cephesinden bakıyor. İktidar, muhalefet, kendilerini eleştirenlerin neden öyle düşündüğünü, haklı olup olmadıklarını umursamıyor. Bu konuyu düşünmek bile istemiyor. Her parti, her vekil, her sözcü kendisinin ve partisinin haklı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Ve her zaman kendilerinin haklı olduğunu düşünüyorlar. Kendileri eleştirirken de haklılar, kendilerini savunurken de. Karşı taraf da aynı şekilde düşünüyor. Ayrıca bir gün önce kendilerinin eleştirdiği bir söz ve davranış, kendi partilerinden gelince eleştirdikleri partililer gibi davranmaya başlıyorlar ve bunda bir yanlış görmüyorlar. Bu konu hatırlatıldığında "Ama o başka" demekle yetiniyorlar. Yani onlar da empati yapmıyorlar. Karşı taraf için de "haklılar galiba!" demek kimsenin işine gelmiyor. Hep söylediğim gibi toplumun en küçük birimi ailede demokrasi olmayınca Meclis'te de olmuyor işte...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.