Seçimin kalbi Konak'ta atacak
Kadınların siyasette daha fazla yer almasını isteyen ve destekleyen biri olarak bu durumu çok önemsiyorum. Çok da heyecanlıyım. Ve de yalnız olmadığımı biliyorum. Kadın hareketinin içinde yer alan bütün hemcinslerim aynı duyguları paylaşıyor. Çünkü bu "ilk yarış" birçok açıdan da tarihe geçecek.
Neden derseniz:
1- İki kadın da önemli kadınlar. İkisi de güçlü. İkisi de seçilmiş kadınlar. Erkeklerin çoğunlukta olduğu ve hep erkeklerin başkanlık yaptığı sivil toplum örgütlerinde yer almış ve en tepeye çıkmış kadınlar.
2- İkisi de İzmirli. Sema Pekdaş Burdur doğumlu olmasına rağmen İzmir'de yetişmiş. İkisi de demokrasiye, özgür iradeye, kadın-erkek eşitliğine ve insan haklarına inanan kadınlar.
3- İkisi de kadın bakış açısına sahip. Kadınların içinde bulunduğu durumu iyi bilen, çocuklar, gençler ve kadınlara yönelik çalışmaların içinde olan kadınlar.
4- İkisi de siyasetin içinde olan kadınlar. Tepeden inme değiller. İlknur Denizli geçen seçimlerde 1. Bölgeden milletvekili seçildi. Sema Pekdaş da 1992 ve 1997 yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde meclis üyeliği yaptı.
YENİ BİR SİYASET
Dolayısıyla erkeklerin izlediği yoldan gitmeyeceklerdir. Örneğin iki kadın arasında bir kaset savaşı yaşanacağına inanmıyorum. Birbirlerini bel altından vurmaya kalkmayacak, hedeflerine odaklanarak "kadınca" bir yarış içinde olacaklardır.
Nasıl ki Beyoğlu Belediye Başkan aday adayı olan Gülseren Onanç, yarışı kaybedip aday olan Aylin Kotil'i arayıp tebrik ederek alışık olmadığımız bir tavır sergilediyse, Konak ilçesinin adaylık yarışını kazanan iki kadın da erkek dünyasında aşina olduğumuz çirkin oyunlara ve hakarete varan söylemlere itibar etmeyeceklerdir.
Empati kuracaklardır mutlaka. Kadın dilini öne çıkaracaklardır. Sorunlara daha geniş bir çerçeveden bakarak yeni bir siyaset dilinin adımlarını atacaklardır.
KADINCA BİR TAVIR
Kısacası daha önce görmediğimiz bir sürece tanıklık edeceğimizi düşünüyor ve bu yarışı çok önemsiyorum. Bütün Türkiye'nin gözü bu yarışta olacak.
Çünkü siyaset aslında kadınların daha başarılı oldukları bir konu. Yönetim hatta yönetişim de öyle. Bir yöneticide olması gereken özeliklerin çoğunun kadınlarda olduğu bilimsel olarak kabul edilmiş bir gerçek.
Ama siyaset bugüne kadar hep erkek işi olarak görüldüğü ve yöntemleri ve kuralları da erkekler tarafından belirlendiği için bu yarışta kadınlar geride kaldılar. Haksız bir rekabet içinde yarıştılar çünkü. İlk kez iki kadın arasındaki eşit bir rekabet yaşanacak. Elbette erkek adaylar da var bu yarışta. Başka bir partiden aday olarak yarışa katılırsa Hakan Tartan gibi güçlü bir aday mesela. Ama yine de iki kadının kadınsı rekabeti yeni bir siyaset yönteminin ipuçlarını verecek. Bu yüzden bütün Türkiye'nin gözü bu yarışta olacak.
Gözümüz üzerlerinde. En azından ben neler yaptıklarını takip edip bu köşeden sizlerle paylaşacak ve tarihe notlar düşeceğim...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.