Siyasette son durum

Son zamanlarda yazı yazmak için bilgisayar başına geçtiğimde saatlerce ekrana bakarken buluyorum kendimi. Yazacak çok şey var aslında. Ancak yazılmamış hiçbir şey de yok! Hep aynı şeyleri yazmaktan ve söylemekten kendimi tekrar ettiğim duygusuna kapılıyorum sürekli ama yazmaktan da başka çare yok.
Kadınsız demokrasi olmaz diyoruz, liderlere kadın adayları unutmamalarını hatırlatıyoruz ama bir şey değişmiyor. Örneğin Ka.der İzmir Şubesi Başkanı Sema Övgün'ün belirttiği gibi İzmir'de yerel iktidar mücadelesi yapan üç büyük partinin açıkladığı toplam 93 aday arasında sadece 4 kadın aday bulunuyor.
İzmir'in siyaset karnesinin durumunu geçtiğimiz günlerde yazmıştım. TEPAV'ın yaptığı araştırmaya göre İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde kadınların oranı yüzde 4,69. Bu oranla İzmir 81 il içinde 70.sırada yer alıyor.
SADECE 4 KADIN ADAY
Kadın Koalisyonu'nun hazırladığı seçim karnesine göre ise, önümüzdeki yerel seçimlerde AKP'de 81 ilin belediye başkanı arasında yalnızca Gaziantep için 1 kadın aday gösterdi. 299 ilçeden de yalnız 6'sında kadın aday görünüyor. Oran yüzde 1.23.
MHP'nin gösterdiği 1064 belediye başkan adayının 12'si kadın. Bunun oranı da yüzde 1.12.
CHP'nin son açıklamalara göre kadın aday sayısı 47. kadın aday gösterilmiş. Yüzde 6 dolaylarında bir durum söz konusu.
Araştırmayı değerlendiren siyaset bilimci Meryem Koray'ın da vurguladığı gibi bu konuda umut verici tek parti, BDP. 182 belediye başkan adayının biri Diyarbakır Büyükşehir olmak üzere 32'si kadın. Yüzde 18 civarında bir durum söz konusu. Gösterdiği kadın eşbaşkanlarla birlikte kadının temsil oranı yüzde 44.50'ye çıkıyor.
Bence bu model örnek alınmalı. Belki de ilk adım kadın kollarının lağvedilmesi. Partilerdeki kadın kolları gerekli mi gereksiz mi tartışmaları her seçim öncesi ve sonrasında tartışılır.
KADIN KOLLARI
Var olan durumu Meryem Koray şöyle özetliyor: "Siyasal parti politikalarındaki değişim çok yavaş ve cinsiyet eşitliği hala temel bir politika haline gelmiş değil. Kadın hareketindeki gelişmeler partilere taşınamıyor ve kadın kolları da dışarıdaki gelişmelere ayak uyduramıyor. Dolayısıyla parti içinde güçlü kadın örgütlenmeleri haline gelemiyorlar."
Oysa dışarıdaki kadın mücadelesini partilere yansıtacak kanalların başında kadın kolları geliyor. Burada bir mücadele verilmesi gerektiği, bu mücadeleyi verecek kadınlara ihtiyaç olduğu açık. Dolayısıyla parti içinde güçlü kadın örgütlenmeleri haline gelemiyorlar."
Tabii burada en önemli engel partilerin yapısı. Partiler artan kadın duyarlılığını partiye taşımak isteyen güçlü kadınlara kapılarını açmalı. Kadın kolları mücadelesini partilere yansıtacak kanallar haline gelmeli. Ve parti adına bir örgütlenme hizmeti vermek yerine kadın adına bir örgütlenme olmalı. Ancak o zaman siyasette kadının güçlenmesi adına önemli bir işlevleri olabilir.