Seda Kaya Güler

Yine suçlu korunuyor!

Hepimizin amacı toplumun çekirdeği olan çocuk ve gençlerimizin gelecek nesillere ruhsal yönden sağlıklı, kendi ve çevrelerine yararlı bireyler olarak katılmasını sağlamak değil mi? Uzmanların ve kanun koyucuların ve uygulayıcıların sadece bunu temenni etmesi yetmez, bütün önlemleri de almaları gerekir.
Geçtiğimiz hafta Türk Ceza Kanunu ile ilgili bazı maddelerde değişikliğe yönelik yasa tasarısı komisyonda görüşülmeye başlandı. Ama meslek kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarının görüşü alınmadan. Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği, ilgili linkten tasarıya ulaşarak önerilen değişiklikleri inceledi ve bir basın açıklaması yaparak önemli eleştirilerde bulundu.
Bunlardan en önemlisi cinsel suçlarla ilgili değişiklikler. Örneğin yeni tasarıda "suç sonucu mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması" hali ağır netice olmaktan çıkarılıyor.
SAKINCALI KARARLAR
Dernek yetkilileri ise bunun sakıncalarına değinerek şunları söylüyorlar:
. Tasarıdaki düzenlemeye baktığımızda, ruh sağlığının bozulması hali çıkarılarak bunun etkisinin cezanın artırılmasıyla sağlanacağı izlenimi yansıtılmaktadır.
. Ancak ruh sağlığının bozulması halinin çıkarılması uygulanacak ceza miktarının aslında fiilen daraltıldığı sonucunu doğurmaktadır.
. Ayrıca ruh sağlığı muayenesi ve sonuçta "ruh sağlığı bozuldu" ifadesi yüzde 90'ında şahit ve delil bulunmayan cinsel istismar olaylarının pozitif tek delilidir.
. Fizik muayene bulguları, DNA sperm vb olanlar dışında delil yetersizliğinden bir çok suç cezasız kalacaktır.
. Daha da önemlisi ruh sağlığı bozuldu denmiş ve bu delil üzerine yani ruh sağlığı olay nedeniyle bozulmuş dolayısıyla olay olmuş denilerek ceza alan pek çok pedofilinin ve sapkın bireyin dışarı çıkma şansı olabilir.
MESLEK KURULUŞLARININ GÖRÜŞÜ
Özetle şunu demek istiyor çocuk ve genç psikiyatrları: Ruh sağlığı muayenesi yok ise o zaman delil de yok sonucu ile karşılaşabiliriz. Hakimler cinsel istismara maruz kalmış çocuk ve gençleri muayeneye göndermeyebilirler. Ruh sağlığının bozulması maddesinin kaldırılması ile, mağdurların ruh sağlığına yönelik gözlem ve tedavisi de aksar.
Ayrıca yeni tasarıda "cinsel saldırı ve cinsel istismar suçunun ani hareketlerle işlenmesi" ceza indirim sebebi olarak kabul ediliyor. Oysa ani hareketler birçok durumda ani olmayan hareketlerden daha ağır sonuçlara yol açabiliyor.
Ani hareketler diğer ülke kanunlarının hiç birinde yoktur. Önemli olan hareketin ani olup olmaması değil, hareketin ağırlığı ve etkisidir. Ani hareketlerin yorumu keyfi uygulamaya yol açabilmektedir.
Daha pek çok sorun var yasada.
Dernek yetkilileri, tasarı bu şekilde kanunlaşırsa, söylenenin tam aksi sonuçlar doğabileceğine dikkat çekiyorlar. İstekleri meslek kuruluşlarının da bu çalışmalara müdahil olması.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.