• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
SEDA KAYA GÜLER

Travmadan kurtulma yolları

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.05.2014, 00:00
Fiziksel ve psikolojik bütünlüğümüzü tehdit eden her türlü olayın travma olduğunu söylüyor uzmanlar. Hiç beklemediğimiz bir anda ve ne yaparsak yapalım asla hazırlıklı olamayacağımız bir şekilde karşımıza çıkan acının adı travma. Ayrılık ve boşanma, iş kaybı, aile içi şiddet, tecavüz, trafik kazası, ani hastalık, sakat kalma ve ani ölümler kişisel travma listesine girerken, savaş, terör, doğal afetler, büyük çaplı ekonomik krizler toplumsal travmalar başlığı altında ele alınır. Millet olarak hepimiz bir travma altındayız. Çünkü her gün bu olaylarla karşı karşıyayız. Ve de risk altındayız. Klinik psikolog Pınar Çelikoğlu, toplumsal travmanın yarattığı etkiler söz konusu olduğunda, en fazla risk altında olanların, "zarar görenler, tanık olanlar ve kıl payı kurtulanlar" olduğunu söylüyor. Müdahale eden sağlık ekipleri, polis/jandarma, kurtarma ekipleri, arkadaşlar ve yakınlar da az da olsa travmanın etkisini yaşayacak risk grupları arasında yer alıyor.

VERİLEN TEPKİLER
Travmanın yarattığı tepkilere gelince. Önce duygusal tepkilere bakalım: Şok, üzüntü, öfke, endişe, suçluluk, umutsuzluk, kaygı, korku, karamsarlık, donukluk, aşrı sinirlilik, çaresizlik... Korku ve endişe ise çocuklarda sıklıkla görülen tepkilerden. Çelikoğlu'na göre, korku insan hayatını tehdit eden herhangi bir tehlike karşısında verilen normal bir tepki. Çocuklar genelde olayın tekrar olmasından, ölümden, ailesinden ayrılmaktan veya yalnız kalmaktan korkabilirler. Gerçek olayın tetiklediği korkuların yanı sıra, kendi hayal güçlerinin ürettiği korkular da yaşayabilirler. Bir de düşünsel tepkiler var: İnanamama, düşünce ve dikkat dağınıklığı, unutkanlık gibi. Baş, göğüs ağrısı, mide yanması ve/veya bulanması, kalp sıkışması, gürültüye karşı duyarlılık, iştah artması ya da tam tersi azalması, sürekli yorgunluk hali, nefes darlığı ve kolay hastalanmak gibi fiziksel tepkiler de var. Bu tepkiler aslında bedenimizin travma karşısında bir çeşit kendini ifade etme hali.

BAŞA ÇIKMAK İÇİN
Uyku ve yeme bozuklukları, sosyal çevreden uzaklaşma, kendini ihmal etme, içe kapanma, alkol ve madde kullanımı, kaçınma davranışları, konuşmama, dikkatsizlik ve dağınıklık, sürekli aynı şeyle uğraşma, hiçbir şey olmamış gibi davranmak da, travma karşısında gösterilen belli başlı davranış biçimleri. Çocuklara gelirsek: en sık görülen problemler uyku saatleriyle ilgili olanlar. Kendi başlarına gidip yatmak istemeyebilirler, uykuya dalmakta güçlük çekebilirler, geceleri sık sık uyanabilirler ve/veya kabuslar görebilirler. Peki ne yapmak gerekir? Nasıl başa çıkabiliriz bu duygularla? En önemlisi hayata devam etmek. Sorumlulukları sürdürmek, sosyal bağları kaybetmemek, güvenilen arkadaşlarla birlikte olmak, yalnız kalmamak. Ve şunu asla unutmamak: verilen tepkiler normal insanların anormal durumlar karşısında verdiği tipik reaksiyonlardır. Biz değil, başımıza gelen durum anormal. Millet olarak fiziksel açıdan kuvvetli olabilmemiz için, kendimizi asla ihmal etmemiz gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.