Avustralya'da yaşayan çit kuşları, ya kuluçka döneminde bir şeyler öğrenmek, ya da ölümle yüzleşmek zorundalar... Bu ne demek şimdi diyorsunuz değil mi?
Anlatmaya çalışayım: Aynı yörede yaşayan bir de asalak guguk kuşları bulunuyor.
Bu kuşlar annelik ve babalık yapmakla uğraşmak istemiyorlar. İstiyorlar ki yavrularını başkaları büyütsün. Çit kuşlarını da ideal anne ve baba olarak görüyorlar. O yüzden yumurtalarını, kuluçkadan çıkmalarına birkaç gün kala çit kuşlarının yuvalarına bırakıyorlar.
Bakar mısınız olaya?
Tabii çit kuşları da akıllı. Yuvalarına birdenbire başka yumurtalar konduğunu gören ve hangisinin kendi yumurtası olduğunu o an anlayamayan çit kuşları, yumurtadan çıkan yavrulardan hangilerinin kendi yavruları olduğunu anlamak için inanılmaz bir formül bulmuşlar.
ŞİFRELİ ANNE ÖTÜŞÜ
Anne çit kuşları kuluçkaya yattıkları andan itibaren kendilerine özgü şifreli bir ötmeye başlıyorlar. Yavruları da bütün kuluçka süresinde bu ezgiyi öğreniyorlar.
Tabii sonradan yuvaya getirilen guguk kuşu yavrularının bu şarkıyı öğrenme şansı yok.
Dolayısıyla anne çit kuşları, kuluçkadan çıkar çıkmaz kendi şifreli ezgilerine katılmayan yavrularıyla ilgilenmiyor ve bir anlamda onları ölüme terk ediyor.
Bu gözlemi Avustralya'daki Finders Üniversitesi'nden Diane Colombelli- Negrel yapmış.
Yaptığı bu deney, doğum öncesinde bilgi toplamanın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya yarıyor.
Bir başka öğretim üyesi kurbağa yavruları üzerinde bir araştırma gözlemliyor. Bir başkası mürekkep balıklarını inceliyor.
Yıllar boyunca farklı canlı türlerinden yavru hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar öğrenme sürecinin bilinen başlangıç noktasını daha gerilere götürüyor.
EDİNİLMİŞ BİLGİLER
Bütün bu araştırmalarda karşımıza çıkan şaşırtıcı gerçek şu: Yumurtadan çıkmamış kuşlar annelerini dinliyorlar. Kuzulara da, tıpkı insan yavruları gibi yiyecekler konusunda da birtakım bilgiler doğumdan önce öğretilebiliyor. Kimi embriyolar henüz gelişmekte olan gözleriyle dünyayı izliyorlar.
Yani pek çok canlı müthiş bir bilgi dağarcığı ile doğuyor. Bu bilgileri daha dünyaya gelmeden önce anne karnında veya yumurtada yani fetüs evresinde öğreniyorlar.
Dahası, tüm bunlar, içgüdüsel olmayıp, edinilmiş bilgiler. Dolayısıyla yönlendirilebilirler ve müdahaleye açıktırlar.
Ben bu bilgileri, yayın hayatında birinci yılını dolduran Herkese Bilim Teknoloji Dergisi'nde okudum. Onlar danewscientist. com sitesinden almışlar.
Dergide ilginizi çekeceğine inandığım pek çok haber ve makale yer alıyor. İlgimi çeken haberlerden biri de Erzurum Karakaya tepelerinde kurulmakta olan 4 metre çaplı dev bir aynaya sahip Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG) projesi. Bu proje sayesinde astronomlarımız uzayın derinliklerine hem gözlerini dikecekler hem de derin bur kulağa sahip olacaklar. Ülkemizin en büyük ve ilk kırmızı öte teleskobu doğrusu beni çok heyecanlandırdı. Yoğun gündem arasında haberiniz olsun istedim.