Bu hafta burada bir başarı öyküsünü, marka yaratma mucizesini yazıyorum. Son dönemde herkesin ilgiyle, merakla takip ettiği marka konusunda benim de dikkatimi çeken Köfteci Yusuf'u yazdım.
Yusuf Akkaş'ı İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği'nin düzenlediği Çarşamba Toplantısı sayesinde dinleme ve tanıma fırsatına sahip oldum.
Karşımızda üniversitelerin en iyi bölümlerinden mezun olmuş, yurtdışında yüksek lisans, doktoralar yapmış parlak bir eğitim kariyeri olan birisi yoktu. 39 yaşında 20.000 nüfuslu İznik'te, Bursa Turizm Otelcilik Meslek Lisesi mezunu bir genç vardı.
Samimi, duygusal ve mütevazi, hayatında tarlada çalıştığını, hayvan güttüğünü, kahvede garsonluk ve peynircilik yaptığını, toprakta yattığı günleri özlediğini gururla ifade eden birisi vardı.
Köfteci Yusuf konusu bugüne kadar öğrenilmiş bütün ezberleri bozan üniversitelerde tez konusu olacak bir konudur. Köfteci Yusuf hikâyesi, stratejisini samimiyet ve 'Bütün misafirlerinin parasının hakkını alacağı hizmeti vermek' üzerine kurmuş.
Dünyada pazarlama denilince ilk akla gelen isim olan pazarlama gurusu Philip Kotler ve Stratejik Yönetimde Porter'ın 5 Güç Modeli gibi hiçbir modeli, sistemi uygulamadan stratejisini "insanları mutlu etmek" üzerine kurmuş.
Köfteci Yusuf; hız, lezzet ve fiyat avantajları ile farkını ortaya koyarak, başarının altında yatan en önemli nedenlerden birinin de müşterilerinin kendilerini sahiplenmeleri olduğunu ifade ediyor.
Yusuf Akkaş, "Müşterilerimiz bize kefil oluyor. Onların hakkını en iyi şekilde vermemiz gerekiyor. İnsanlar bizde ailece hiç korkmadan yemek yiyebiliyor. Sonuçta ödeyeceği para onu ürkütmüyor. Çoğu yerde insanlar su içmeye bile çekiniyor. Herkese, '5 TL verdik, 15 TL'lik hizmet aldık' dedirtmek istiyorum. Personelime inatla bunu anlatıyorum.
Müşteriden değil, benden gitsin, ben zarar edeyim" diyor.
Yusuf Akkaş ilk olarak 1996 yılında ailesiyle 4 masalı küçük dükkan ile köfteciliğe başlamış. Bugün gıda ve restoran sektöründe dev adımlarla yoluna devam eden, Türkiye'de 10 ilde 30 restoran bir entegre tesisi bulunan Köfteci Yusuf, Avrupa standartlarında sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük köfte fabrikası olmayı hedeflemektedir.
HEDEFİ İLK 10'A GİRMEK
2016 yılında 62 milyon kişi ağırlayan Köfteci Yusuf, DönerY, Burgerage, Ciğerce ve Kamenta gibi kendi oluşturduğu markalarla büyümeye devam ediyor. Kadın kasaplardan oluşan ekipleri ile dikkatleri üzerine çeken Köfteci Yusuf, 2018 yılında yurt dışına açılmayı amaçlıyor.
Yusuf Akkaş, girişimcilik öyküsünü büyük bir heyecanla anlatıyor.
Konfüçyüs'ün insanları;
Dans edenler, Hizmet edenler, Hayal dahi edemeyenler diye sınıflandırmış.
Ben de kendimi hizmet edenler sınıfında konumlandırdım diyor. Hedefinin sınırı olmayan işler yapmak olduğunu, Türkiye'de ilk on marka arasında olmak olduğunu belirtti. 2015 - 2016 yılında hızlı şubeleştiğini, 30 şubesini olduğunu, 7 şube daha açacağını, günün birinde 1000 şubeye ulaşmayı hedeflediğini söyledi.
Bütün üstün başarıların özü bir işte açık ara iyi olmaktır. Başarının tekerleri dört kelime üzerinde ilerler; hayalim, rağmen, bir gün, mutlaka...
Yusuf Akkaş hayatta başarmak için doğanlardan.. İmkansızın olmadığını, zor şartlarda başarmanın olabileceğini gösterdiği ve çocuklarımıza gençlerimize rol model olduğu için kendisini kutluyorum.
İş hayatında markalaşma ve büyüme yolunda başarılar diliyorum.
Son söz "Gladyatörlerin kaderi arenada yazılır."