Türkiye ekonomisinde yükseliş trendi sürerken, açıklanan veriler yüzleri güldürmeye devam ediyor.
Türkiye ekonomisinde 2. çeyrek büyüme oranı yüzde 5,1 oldu.
Büyük başarı: 2017 yılının ilk 2 çeyreğinde Türkiye büyüme oranında dünya 3.sü oldu.
Büyüme rakamları önümüzdeki dönem ve gelecek için umut vermektedir. Büyümek demek, insanımıza iş aş üretim ve istihdam demektir.
Hiç kuşkusuz ekonominin barometresi borsadır. Çünkü insanlar sizin şirketlerinize ülkenize güvenerek paralarını yatırmaktadır.
Bu uluslararası yatırımcılar, yabancı yatırımcılarsa daha da önem taşımaktadır. Hiç kimse özellikle yabancı yatırımcılar gelecek görmediği kazanamayacağı ülkeye, şirkete parasını yatırmaz. Son günlerde borsada yabancı oranı tarihi seviyelerde seyretmekte, yabancı para girişi rekor kırmaktadır.
Uluslararası oyuncuların alımlarını artırdığı "Borsa İstanbul" 2017'nin ilk sekiz ayında yatırımcılara sağladığı yüzde 41 oranındaki getirisiyle dünya borsaları arasında liderliğini koruyor. 2017 yüksek performansla bitebilir.
İNŞAAT SEKTÖRÜ CANLI
Yılbaşından bu yana yabancı yatırımcılar hisse senetleri piyasasında nette 3 milyar dolar, DİBS'de ise 6 milyar dolarlık alım yaptı. Borsadaki yabancı payı 2010'dan bu yana ilk defa yüzde 66.08'lere çıktı. Yabancı payının seyri borsadaki trendin gücünü belirliyor.
Yılın ilk üç ayında ekonomi yüzde 5.2 büyümüştü. İkinci üç aylık dönemde büyüme yüzde 5.1 olarak gerçekleşti. İkinci üç aylık dönemde büyümenin arkasında, inşaat yatırımlarının artışı ve ihracat artışı var. Daha önceki büyümelerde ağırlığı olan özel tüketimin katkısı azaldı.
İlk üç aylık dönemde yüzde 6.0 büyüyen inşaat kesimi, ikinci üç aylık dönemde yüzde 6.8 ile büyümeyi sürdürdü. Talep olmadıkça üretim artmıyor. Üretim artmadıkça büyüyemiyoruz.
İkinci 3 ayda, inşaat faaliyeti, ihracat, tüketici talebi arttığı için, bu 3 kanaldan gelen talep üretim artışına, özellikle sanayide üretim artışına yol açtı.
TÜRKİYE'NİN BAŞARISI
Türkiye'nin 2002 - 2012 yılları arasındaki başarısı, dünya krizini değerlendirdiği için gerçekleşti.
Krizlerin getirdiği fırsatlardan yararlanırken, değişimi takip edip, dünyanın gideceği yeri kestirmek ve en doğrusunu yapmamız gerekiyor. Bunu yapamadığımız için hep pistteyiz ama bir türlü havalanamıyoruz. Havalanmak için, her konuda çeşitliliği arttırmamız gerekiyor.
Türkiye'nin orta gelir seviyesini aşması için Ar-Ge ve inovasyona önem vermelidir. Katma değeri yüksek ürünler üretip, patentler alıp ihraç etmelidir.
Ekiplerin, grupların ve kuruluşların sorunları farklı açılardan görerek, çözümleri farklı yollardan aramaları, daha fazla potansiyel inovasyon yakalanabilmesini sağlıyor. Parçalar doğru bir şekilde bir araya geldiğinde, üst toplam etki, her bir parçanın etkisinden çok daha fazla oluyor.
Son söz; Aristo "Bütün parçaların toplamından daha büyüktür."
