Bugün Balkan mutfağının, yemek kültürünün İzmir ve Türkiye'deki ilk tescilli markası " Ayşa Boşnak Börekçisi" ni yazdım. Balkan kültürünü kendi hayatında yaşayan, kültürüne aşık, bunun yaşaması için gece gündüz çalışan, bu markayı kurup yaşatan isim Ayşe Karadan. Her yıl olduğu gibi bu yıl da gittiği Srebrenitsa katliamının yıldönümünün Bosna-Hersek dönüşünde görüştük Ayşe hanımla. Medeniyetin beşiği Avrupa'nın göbeğinde tarihin utanç sayfalarından birisidir Srebrenitsa Soykırımı. Ayşe Karadan bu katliamı, soykırımı, acıyı yüreğinde hala yaşamaktadır.
Bu acının, katliamın unutulmasını unutturulmasını istememektedir.
Srebrenitsa katliamı, soykırımı II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olması ve Avrupa'daki hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olması açısından da önem taşır.
YENİ YER DÜŞÜNMÜYOR
Balkan mutfağı sadece bölgesel bir yemek kültürünü değil, aynı zamanda bir tarihi yansıtmaktadır. Bu köklü tarihin içinde ise Osmanlı İmparatorluğu önemli bir yer tutmaktadır. Balkan toprakları üzerinde asırlar boyunca süren Osmanlı idaresi burada yerleşmiş diğer kültürlerle kaynaşmış, bölgedeki farklı milletlerin farklı mutfak kültürleri de doğal olarak iç içe geçmiş. Bugün hâlâ bunların izlerini görmek mümkündür.
Ayşe Karadan çok aktif birçok sivil toplum örgütünde görev almakta.
Yugoslavya Karadağ Sancak'tan 1958 yılında göç etmiş ailenin kızı.10 yıl özel sektörde profesyonel yöneticilik yaptıktan sonra Bosna ziyaretlerinde hala yaşayan Boşnak Böreğini, bu kültürü, tarihi lezzeti yaşatmaya karar vermiş. İşyerinin ismini de "Ayşe"nin Boşnakça söylenişi olan "Ayşa" olarak koymuş. Boşnakça böreğe "Burek" denilmekte, herkes kendi evinde yapmaktadır.
Ayşe Karadan da birçok Boşnak kızı gibi börek konusunda çok marifetli.
Meşhur börekçinin öyküsü de ilginç..
İşe 2004 yılında ilk olarak Alsancak'ta başlamış, orası da hala aktif. 5 yıl önce tarihi Abacıoğlu Hanı'nda Ayşe hanımın tarihe verdiği önem ve değerden dolayı Kemeraltı'nda açılmış. Tarihi mekânda tarihi bir yemeği, böreği yapmanın hayalini gerçekleştirmiş. Yeni yer düşünmüyor, taklitlerinin çoğaldığını söylüyor Ayşe hanım.. "Biz Kemeraltını çok seviyoruz.
Bize çocukluğumuzu hatırlatıyor" diyor.
FESTİVAL HAYALİ KURUYOR
Börekleri yaparken kullandıkları malzemenin doğal olmasına özen gösteriyorlar.
Elde açılan yufkaların içi bol malzemeli...
Boşnak böreğinin sırrını şöyle açıklıyor:
Fabrikasyon değil, iki kişi elde, çekerek, baklava hamurundan da ince bir hamur ile yapıyor.. Mutlaka zeytinyağı kullanılıyor.
Boşnakların önemli günlerde, özel misafirlerine ikram ettiği lezzetler Anadolu'da hâlâ yaşatılıyor.
Kemeraltı'ndaki mekânın özel bir hikâyesi var. Muhteşem bir köşede boş kafesler bulunmakta.. Kafeslerin kapıları özgürlüğün, göçmenliğin simgesi olarak açık bırakılmış. Bir köşede mezar şeklinde botanik bahçesinin üzerinde mavi kelebekler bulunan Srebrenica'yı unutmamak adına yapılmış. Ayşe hanımın bir hayali de Gastronomi ile ilgili... İki ülke arasındaki ortak kültürü korumak, yaşatmak için festival düzenlemeyi planlamaktadır.
Son söz; Tarih kâinatın vicdanıdır.
Ömer Hayyam