TCMB Eylül 2018 tarihinden sonra ilk kez faizi 425 baz puan indirdi.
Faiz indiriminin yılsonuna kadar devam edeceği öngörülmektedir. Enflasyon oranının 15,72, gösterge faizin 17,43 olduğu bir ortamda Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 24'ten yüzde 19,75'e indirilmesine karar verdi. Kararın gerekçesi olarak enflasyon vurgusu öne çıktı.
Normal olarak faizler indiğinde döviz kuru artar, enflasyon düşer, enflasyon düştüğü için döviz kuru düşer. Bu eğilim bu şekilde devam eder gider. Peki, bu denli yüksek oranda faiz indirimine rağmen döviz kurlarından hemen neden yükseliş göstererek bir tepki gelmedi?
Söyleyelim. Faiz inince insanların TL'den çıkıp dövize yönelmeleri ve dövize talebi artırmaları beklenir. Ama paraların büyük bölümü zaten döviz mevduatında ve döviz hesaplarında. Kimse yüksek faize rağmen dövizdeki pozisyonunu değiştirmedi. Bir diğer neden de piyasalardaki asıl etkinin yurtdışından geldiğinin görülmesi. Küresel bazda merkez bankalarının genişlemeci politikaları gelişmekte olan ülkelere yarıyor. Yurt içinde çok büyük bir şok olmadıkça piyasalarda fiyatların dengelendiği görülecektir. Şimdiye kadar tansiyonu yüksek tutan olası ABD yaptırım ihtimalinin zayıflaması, Hakan Atilla'nın serbest bırakılması, yumuşayan hava, baz etkisi ile düşmesi beklenen enflasyon faiz indirim beklentilerini güçlendiriyor.
TURIZM GÜÇLÜ IHRACAT ARTIYOR
PPK toplantısı sonrası Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, son dönemde açıklanan verilerin, iktisadi faaliyetin ılımlı bir toparlanma eğilimi sergilediğini gösterdiği belirtildi. Küresel büyüme görünümündeki zayıflamaya rağmen rekabet gücündeki gelişmelerin etkisiyle mal ve hizmet ihracatı artış eğiliminin sürdüğü, özellikle turizmdeki güçlü seyrin doğrudan ve bağlantılı sektörler kanalıyla iktisadi faaliyeti desteklediği ifade edilen duyuruda, şunlar kaydedildi:
"Önümüzdeki dönemde net ihracatın büyümeye katkısını sürdüreceği, enflasyondaki düşüş eğilimi ve finansal koşullardaki kısmi iyileşmeyle birlikte ekonomideki kademeli toparlanmanın devam edeceği öngörülmektedir. Büyüme kompozisyonu dış dengeyi olumlu etkilemektedir. Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin sürmesi beklenmektedir. Yakın dönemde küresel iktisadi faaliyetin zayıflaması ve enflasyona dair aşağı yönlü risklerin belirginleşmesiyle gelişmiş ülke merkez bankalarının genişleyici para politikası adımları atma olasılığı güçlenmiştir."
ENFLASYON DÜŞERKEN FAIZ DE DÜŞER
Enflasyon çeşitli nedenlerle düşebilir.
Her şeyden önce enflasyona neden olan gelişmelerde tersine değişimler ortaya çıkarsa enflasyon düşebilir. Enflasyona neden olan sorunların çözümü için sistemi düzeltecek değişiklikler yapılmadığı takdirde yapılan hamleler sadece kısa zamanlı çözüm olacaktır. "Baz etkisiyle düşen enflasyon, ters baz etkisiyle yükselir" İşte bütün bu nedenlerle enflasyonda ortaya çıkacak düşüş faizlerde de düşüşe yol açar. Bankalar enflasyonun çok üzerinde faiz vermek istemez. İnsanlar da eğer enflasyonun düştüğünü görürse reel faizin (enflasyondan arındırılmış faiz) pozitif olması kaydıyla daha düşük faizlere razı olabilirler.
Son söz; Kazanılan zaman içinde enflasyona neden olan sorunların çözümü için sistemi düzeltecek yapısal değişikler yapılmaya başlanmalıdır. Eğer bu önlemler alınmazsa sorun sadece kısa vadede çözülmüş olmakla kalır.