1979 yılında Nuri Erdumlupınar ve Nafiz Koyutürk tarafından kurulmuş olan Çankaya Lokantası, 40. yılını kutluyor. Bir tarihi temsil eden Gazi Bulvarı'ndaki Çankaya Lokantası, İzmir'in simge mekanlarından. Aynı yerde 24 saat çalışan çorbacı olarak açılmış. Esnaf lokantası olarak da devam etmiş. 80-100 kişi kapasiteli lokanta, kurulduğu günden itibaren aynı yerinde hizmet vermektedir.
40 YILLIK ORTAKLIK
Nuri Erdumlupınar ve Nafiz Koyutürk, bu sektörde çırak olarak işe başlamışlar. Birlikte bu lezzet yolculuğuna çıkarak işlerinin patronu olmuşlar. Bu zamanda 40 yıl boyunca beraber, samimiyetle, sevgiyle ortaklığı sürdürmek çok büyük bir başarıdır. Yemek, sadece yaşamın devamını sağlayan besinsel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda kimliği ifade etme aracı, bir toplumdan diğerine hatta bir zaman diliminden diğerine farklı anlamlar içerebilmektedir. Türkiye mutfak kültürünün yapı taşı olan esnaf lokantası, toplumun çalışan kesiminin gündelik temel yeme-içme ihtiyaçlarını karşılamak üzere ortaya çıkan; zamanla yerel halktan ailelerin ve arkadaş gruplarının dışarıda sofra eğlenceleri düzenlemelerine hizmet ederek deneyimini artırıp, gastronomik değerlerin sunumunu sağlama görevini üstlenmiştir.
PATRON-İŞÇİ YAN YANA
Sevgili dostum rahmetli Güngör Uras hocam, bir yazısında esnaf lokantası kavramını tanımlarken; birbirini tanımayan insanların aynı masayı paylaşarak yeme-içme faaliyetinde bulunmaktan çekinmedikleri, ızgara ateşinin gün boyu yandığı, tencere yemeklerinin başrolde olduğu, gerekirse tepsi servisleriyle işyerinden ayrılamayan çalışanlara hizmetin sağlandığı ve kendine has masa adabına sahip bu işletmelerin, devamlı müşteri kabul edilen çarşı esnafına yönelik, samimiyet ve güven ilkelerine dayalı yeme-içme işletmeleri olarak kurulduğundan bahsetmiştir. Esnaf lokantalarında samimiyet hakimdir, patronla işçinin yan yana yemek yediği...
EV TİPİ YEME-İÇME
Bölgenin günlük yaşantısına ayna tutan esnaf lokantası; ev tipi yemeiçme alışkanlığını önceleri yerel halka sunan, daha sonra güncel gelişmeleri takip edip, lezzet ile sağlık unsurlarında kalite artırımı, ayrıştırmayan huzur ortamı, gastronomi turistlerine geleneksel yeme-içme kültürünü tanıma imkanı sağlamaya başlayan işletmeler olarak tanımlanmıştır. Türkiye'nin neresinde olursanız olun, o kentin iyi bir esnaf lokantasında yemek yediğinizde hem tanıdık hem de o yöreye özgü sürprizli yemeklerle, yörenin en iyi 'Gastronomik fotoğrafını' çekebilirsiniz.
ETLERİ KENDİLERİ ALIYOR
Sahip oldukları geleneksel miras ve misyonla hem bu işi yapmaya soyunan ya da babadan/dededen kalma dükkanını sürdürenlerin hem de tüketicilerin üzerine titremesi gereken müesseselerdir esnaf lokantaları. Çankaya Lokantası da bölge insanının kendini bulduğu esnafın buluşma noktası. Bu başarının arkasında yıllara dayanan sevginin, güvenin etkisi vardır. Çankaya Lokantası'nın başarısının uzun yıllar sürme nedeninin altında işlerini samimiyet ve tutku ile yapmaları bulunmaktadır. Müşterilerini tanımakta, birebir ilgilenmektedirler. Yanlarında çırak başlayanlar, bugün emekli olup işine devam etmektedirler. Etleri yıllardır çalıştıkları kasaptan bizzat kendileri alıyorlar. Bütün alımları bizzat iki ortak kendileri yapıyor
25 ÇEŞİT YEMEK ÇIKIYOR
Çankaya Lokantası'nda sabah, öğle ve akşam servisleri bulunmaktadır. Sabah servisinde çorba çeşitleri ve Ege kahvaltısı verilmektedir. Çorba çeşitleri işkembe, kelle paça, ayak paça, tavuk suyu, mercimek, ezo gelin ve yayladan oluşmaktadır. Öğle ve akşam servisinde günlük mevsimine göre 25 çeşit yemek çıkmaktadır. Zeytinyağlı çeşitleri ile birlikte 30 çeşidi bulmaktadır. Döner, lahmacun ve pide çeşitleri de servis edilmektedir. Kuzu tandır, Beykoz kebabı, tas kebabı, elbasan tava, kuzu incik, hindi kavurma, Arnavut ciğeri, yaprak ciğeri, İzmir köfte, musakka ve kuru fasulye lezzet tutkunlarına sunulmaktadır.
Son söz; Yemek kültürü, bir toplumun kendisini ve yaşama tarzını ifade şekillerinden biridir. Gastronomi, kültür ve yemek arasındaki ilişkiyi inceleyen bir disiplindir. Yemek kültürümüze bir değer katan Çankaya Lokantası ailesini ve bu ortaklığı 40 yıl yaşatan, büyüten, bugünlere getiren Nuri Erdumlupınar ile Nafiz Koyutürk ortakları tebrik ediyorum. Yemek kültürümüze, gastronomimize yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ediyor bu lezzet yolculuğunda başarılar diliyorum.