İnovasyon ve sağlıkta teknolojik değişim

Küresel rekabet ortamında, ülkeler toplumsal refahı sağlayabilmek için teknolojik gelişmelere ve inovasyona (yenilik) önem vermeye başladı. Bu süreçte teknolojik gelişme, Sanayi Devrimi ile birlikte hızlı bir değişim göstermiş; bireylerin yaşam kalitelerinin yükselmesine katkı sağlamıştır. Adam Smith'in de vurguladığı gibi sürekli iyileştirme ve icatlar sonucunda yenilikler meydana gelmiştir.
Dünyanın korona virüsü ile mücadelesinde, önleyici tedbirlerin efektif uygulanması için teknolojiye çok büyük görevler düşmüş ve yeni nesil teknolojiler hükümetlerin en büyük destekçisi olmuştur. Aşının bulunması teknolojinin, inovasyonun ve AR-GE'nin gücünü, önemini ortaya koymuştur.
ENDÜSTRİ 4.0 VE YAPAY ZEKA
Pandemi krizi döneminde, dijital altyapının kamu sağlığı yönetimi açısından birçok alanda, epidemik tahminleme ve karar almayı destekleme konularında çok büyük öneme sahip oldu. Dijital altyapıların günümüzde ve olası gelecek krizlerin etkilerini azaltacak şekilde güçlendirilmesini, yapay zeka teknolojilerinin sürece efektif şekilde entegre edilmesini sağlanmıştır. Bu da Big data analizlerinin, vatandaşların hareketliliğinin ölçümü, hastalığın yayılma trendleri ve sağlık durumu takibi gibi konularda kullanılmasının kritik olduğunu ortaya koydu.
Kovid-19 salgını; operasyonların, üretim hatlarının ve tesislerin uzaktan yönetimine olanak veren Endüstri 4.0 ve akıllı üretim uygulamalarının faydalarını bir kez daha gözler önüne serdi. Salgında IoT'nin, sağlık sistemlerinin modernizasyonu, kriz yönetimi, kamu sağlığı ve güvenliği, tedarik zinciri ve üretim konularında önemli roller oynadığı görüldü. Akıllı uygulamaların yalnızca kriz dönemlerinde değil, bu süreçten sonra da üstün faydalarının olacağı gözden kaçırılmamalıdır.
Kovid-19 ile mücadelede yeni teknoloji çözümleri kullanılırken, birtakım temel konular da beraberinde gündeme gelmektedir.
Pandemi ile mücadelede başarı sağlamak, şüphesiz dijital altyapının modernize edilmesi ve geliştirilmesine bağlıdır.
SAĞLIĞA BAĞLI YAŞAM KALİTESİ
Teknolojide meydana gelen gelişmeler ve ilerlemeler, uluslararası rekabet yarışı ve zamanın gerektirdiği hızlı değişimler bireylerin ve toplumların yaşantılarında birtakım değişikliklere neden olmuştur.
Özellikle son zamanlarda eğitim, sağlık gibi temel hakların bilim ve teknoloji ile iç içe geçmesi 'yaşam kalitesi' kavramını karşımıza çıkarmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü, yaşam kalitesi kavramını; 'bireylerin, içinde yaşadıkları kültürel yapı ve değer sistemleri bağlamında onların amaçları, beklentileri, standartları ve endişelerine ilişkin yaşamsal durumları hakkındaki algısı' şeklinde tanımlar. Bilim ve teknolojinin sağlık sektörü üzerindeki etkileri özellikle ölümcül hastalıklar ve beraberinde getirdiği bulaşıcı hastalıkları ortadan kaldırmak için büyük katkı sağlamış; yaşam kalitesi üzerinde büyük etki yaratmıştır. Sağlık inovasyon sistemi, ölümcül ve bulaşıcı hastalıklar için tanı, teşhis ve tedavileri ve bu hastalıkların önlenebilmesi için bilim ve teknolojiyi kullanarak bünyesinde hastaneleri, tıp ve tıp bilimlerinin okutulduğu üniversiteleri, ilaç firmalarını, medikal ürün üreten firmaları kapsayan ve aralarında etkileşim yaparak oluşturduğu interaktif bir süreç sonucu oluşmuştur.
Son söz; sağlık sektörünün nihai çıktısı sağlıklı bir nüfustur, insandır. Teknolojiye, inovasyona bilime, ilime, araştırmaya geliştirmeye, yani Ar-Ge ye gereken önem verilmezse, dışardan daha çok aşı bekleriz...