İYİ FUTBOL, KÖTÜ FUTBOL
Bilim Kurgu sinemasının kırılma noktalarından olan Matrix'in unutulmaz repliklerinden biriydi. Şöyleydi o söz... "Yolu bilmekle, yolda gitmek arasında bir fark vardır." Futbol hikayemizdeki yolu bilenlerin veya bildiğini zannedenlerin yolculuklarını görünce bir kandırılmışlık hissiyatı düşüyor gönlümüze. Ve o replik daha bir anlam kazanıyor. 27. ve 28. haftalardaki iki maç nasıl bir futbol ikliminde olduğumuzun kanıtı aslında. Üstelik bu iki maçı oynayan 4 takım bu ligin ilk 5'ini oluşturuyor. Birinde (Trabzonspor- Beşiktaş maçı) taraflı tarafsız herkes bu güzel oyunun tüm güzel anlarını doyasıya tadarken, diğerinde (G.Saray-F.Bahçe) "Bu takımlar nasıl oluyor da puan sıralamasının 3. ve 4. sıralarında yer alıyor?" diye düşünüyor insan.
SAVRUK, TUHAF, SIRADAN
Böylelikle adı derbi olan ancak fazlasıyla derdi olan iki takımın kapışması alışagelmiş gergin enstantanelerin ötesine geçmiyor. Baskılı gibi görünen ancak baskısını pozisyon zaafı sebebiyle hissettiremeyen G.Saray'ın savruk, tuhaf ve sıradan hallerinin derbi başlığı altında da aynen devam etmesi çok doğal elbet. Kimse onlardan sezonu unutturacak bir performans beklemiyor belki ancak gelecek adına ufacık bir umut kıpırtısı da vermiyorlar. Savunmasındaki ikiliyi bir türlü bulamamış, ön liberoda istikrarı yakalayamamış, onca transfere rağmen her daim eski sağ bekine bel bağlamış bir takımdan bir şeyler beklemek de hayalcilik esasen.
HAZIRLIK MAÇI KIVAMI
Buna karşılık tüm rakiplerinin çözdüğü G.Saray karşısında pozisyon fakirine dönüşen ve derbi alışkanlıklarına sığınıp uzatmadaki golle sevinen F.Bahçe'nin vaziyeti de hiç iç açıcı değil. Yani tam bir al birini vur ötekine hadisesi. Hal böyleyken tatsız, heyecansız, ezeli rekabetin uzağında bir sezon öncesi hazırlık maçı kıvamı düşüyor bahtımıza. O tribünler o kadar dolduysa, derbi vakti yine zaman durduysa sebebi iki takımın mazisinden başka bir şey değil. Hatta diğer ekiplerinin bu ikiliyi puan olarak geçememesi de vaziyetin diğer karanlık tarafı. Bu da ligin durumunu Beşiktaş, Başakşehir, Trabzon üçgeni dışında kalanların futbol sunumunu ortaya koyuyor.
Haa bir de derbi sonrası başlayan El Clasico'yu da ekleyince "Aya gitmek ve yaya kalmak" gibi bir kıyas yapıyorsunuz ki o en vahim hadise. İyi haftalar...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.