G.Saray galibiyeti öyle çok istiyordu ki, neredeyse maç başlamadan golü atacaktı. Aslında biraz da öyle oldu. Malatya savunması daha yerleşmeden, orta sahası iletişime geçmeden, hatta kimse kendi adamını seçmeden Rodrigues sağdan aktı, herkes "Ne oluyor" diye birbirine baktı. Zaten coşkulu olan tribünler gerçekte olmasa da yüreklerinde şampiyonluk meşalelerini yaktı. Üstelik konuk takım daha bu şoku atlamadan Rodrigues bu kez soldan geldi.
Top ayağındayken 10 Aslan gücünde olan yıldız oyuncu postayı yine adrese teslim etti. Gomis'e dokunmak kalınca tribünler daha da keyiflendi.
FATİH TERİM FARKI
Sonrası mı ayağına topu alan çıktı.
Onlar çıkınca Malatyaspor, atakları karşılamaktan bıktı. Tün bunlar olurken kenar yönetimine gitti gözlerimiz. Fatih Terim, takım 12 dakikada 2 gol bulmuşken hep aynı heyecanla, aynı tavırla, hata yapanı affetmeyen o bildiğimiz hali ile takımı yönlendirip durdu. Her duraklama anında takımdan birini buldu. Kulağına fısıldayıp, sufle verip rolünü hatırlattı. Daha önce de söyledik, yineleyelim. G.Saray'ın özelikle ligin ikinci yarısındaki enerjisinin baş aktörü Terim'dir. Ve şampiyonluğa bir 90 dakika kala Terim gerçeği kabul edilmelidir. Her ne kadar "Taktik maktik yok... Bam Bam Bam" sözleri hafızalara kazınıp onun sadece motive eden tarafı ön plana çıkarılsa da mutlu sona giden yolda hakkı teslim edilmelidir. Ve son tahlilde bize düşen de onu hatırlatan sözü bir tık değiştirip yeniden söylemektir.
"Taktik maktik çok. Cim Bom Bom.."