Güçten hıza geçiş
G.Saray'ın geçen haftaki 6-0'nın, 4-0'lık yenilgiye dönüşmesinin sebeplerini takım üzerinden de rakip üzerinden de konuşabiliriz.
Buna Belhanda meselesini de, savunmanın acemiliğini de, pasif oyun kurgusunu da katabiliriz. Fakat ben bu maç özelinde değil de genel bir konu açalım istiyorum. O da malumunuz şu golcü hadisesi.
Galatasaray ve Terim bu sezon itibariyle ilk kez uzun yıllar süre gelen hücum kriterlerinden vazgeçti.
Terim'in takımlarına bakarsanız hücumdaki aktörlerin genelde benzer yapılarda olduğunu görürsünüz.
Terim, ceza sahası içinde bir Marvel karakterini andıran güçlü hücumcuları sever. Drogba öyledir.
Elmander öyledir. Baros öyledir.
Kendisi getirmemiş olsa da Gomis öyledir. Hatta biriyle de yetinmez.
Farklı meziyetlere de ihtiyaç duyar.
Orayı kalabalık tutmayı sever.
O kadroyu hatırlayın
2012-2013'teki kadroya bakın bunu anlarsınız. Burak Yılmaz, Umut Bulut, Johan Elmander, Didier Drogba, Sercan Yıldırım, Necati Ateş, Milan Baros. Geçen hafta "İki golcü istiyorum" demesinin sebebi Şampiyonlar Ligi'dir, ligdir, kupadır. Ve bu da çok normaldir. Yani herkesin de tahmin edebileceği üzere bu kadar kısa sürede "Tamam öyleyse. Sadece Eren bana yeter" dememiştir. Bildiğimiz kadarıyla yönetim de bunu dememiştir. Fakat bu tabloya ilişkin gerekçe olarak Finansal Fair Play kriterlerinin öne sürülmesi ise mantıklı değildir. G.Saray yönetimi FFP duvarına rağmen bunu çözebilirdi ama çözemedi. Bazı mevkiler şişerken hücum hattı es geçildi.
Belki de "Nasılsa Şampiyonlar Ligi'nde iyi kura çektik. Devre arası bakarız" denildi. Peki ya Eren de sakatlanırsa?
4-6-0'a hazır olun
İşte o zaman uzun yıllar sonra ilk kez bambaşka bir G.Saray izleriz.
Hatta bunu Eren varken bile görebiliriz.
Terim'in önümüzdeki süreçte 4-6-0 modeliyle çıkması kaçınılmaz olacak. Yani hücumdaki gücüyle değil de hızıyla (Rodrigues, Onyekuru, Emre, Ndiaye) çözmeye çalışacak. Bu bazı maçlarda yetebilir.
Fakat Trabzon gibi takımlara karşı büyük bocalama yaşayabilir.
Transfer dönemlerinde adları geçen Danny Welbeck, Divock Origi ve Anthony Modeste gibi isimlerin maliyetlerinin ağır gelmesini kabul edelim tamam da G.Saray nasıl Kasımpaşa'nınki gibi bonservisi elinde olan bir Diagne bulamaz, şaştığımız nokta bu. Üstelik geçen sezon ligi sallayan gol kralını gözden çıkarmışken.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.