O eski halinden eser yok simdi
Son bir haftadır herkesin birbirine sorduğu sorunun cevabında gizli aslında mesele... Soru da şu: Ne oldu bu takıma? Öyle ya elemelerin en az gol yiyen takımlarından biriyken, sadece bir yenilgi ile buralara gelmişken, üstüne Dünya Kupası için de daha baştan ümitlenmişken bu çöküşün bir sebebi olmalı elbet. Çünkü "Futbol bu... Galibiyet kadar mağlubiyet de normal sonuç" diyebilmekten fazlası gördüğümüz.
İlk iki maçta hiçbir şey oynamayan, top tutamayan, atağa kalkamayan, savunma yapamayan, dahası bir planı olmayan bu takım dün en azından şut çekmeyi hatırlasa da hatırlamak istemediğimiz o kadar feci anılar kaydettik tarihe. Peki girişteki sorunun cevabını kim verecek?
Çünkü futbol literatürüne girmiş "Önümüzdeki maçlara bakacağız" ifadelerinden yola çıkarsak durumumuzun önümüzdeki maçlarda değişip değişmeyeceği büyük soru işareti.
BASIT BIR ISTATISTIK
Biz elimizde kağıt kalem hesap yaparken, E Grubu, ne olur, D Grubu nasıl diye şekillenir derken bunun karşılığını sahada görememek öyle üzücü ki. Vaziyetimizi anlatmak için çok basit ve net bir istatistik vereyim.
Elemelerde 10 maç boyunca sadece ve sadece 3 gol yerken şampiyonada 3 maçta 8 gol yedik. Elemelerde sadece 1 maçta gol atamazken (O da İzlanda maçı) burada 2 maçı boş geçip, sadece 1 gol görebildik.
Demeye çalıştığım bu. Aradaki koca uçurum. Yani ne yazık ki o eski halinden eser yok şimdi. Evet Şenol Güneş'in de itiraf ettiği gibi bu işin sorumlusu en başta kendisi. Birilerinin çıkıp bu takıma "Kendinize gelin.
Biz sizinle sevindik. Açıp izleyin maçlarınızı, kendinizi tanıyacak mısınız?" demesi lazım. O isim Şenol Güneş mi olur, bir başkası mı olur bilmem.
Çünkü bizim tanıdığımız çocuklar bunlar değil.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.