4 büyüklerin bu sezonki seyri, belgesel olacak detaylar barındırıyor. Başarı ve başarısızlık ekseninde hepsinin hikayesinde hem benzerlikler hem de farklılıklar mevcut. Geçen sezonu zirvede bitiren Beşiktaş'ın böylesine bir dönüşüm geçireceğini elbet kimse bilemezdi elbet. Üstelik planlanan bir şekilde sezona başlamaları da yetmedi. Kim ne dersin desin bu takım geçen sezonun en iyisiydi. Ve ilginçtir o kadronun biraz değiştirilerek daha da zenginleştirilmiş hali bu sezona yetmedi. Bu yetmeyiş sadece rakiplerinin daha iyi olmasından kaynaklanmadı. Çok kötü müsabakalar çıkarıp hedef noktasıyla arasına yeni raylar ekledikçe mesafe de uzadı ve o kavuşma anı hiç gerçekleşmedi. Önder Karaveli'nin Beşiktaş'ı, Kasım sonu ve Aralık ayı süresince izlediğimiz takımdan iyi gözükse de çözülemeyen o kadar çok sorun var ki.
KAYITLAR DOGRULUYOR
Özellikle hücum hattı kayıtları bunu doğruluyor. Beşiktaş oynadığı son 13 maçının 9'unda 1 gol üstüne çıkamadı. Tabii bu süreçte golü bulamadığı maçlar bile var. Özellikle son vuruş eksikliğinin puan tablosuna etkisi net ortada. İki haftadır alınan 1-0'ların ardından Ç.Rize'den sonra ligin en çok gol yiyen ekipleri arasında yer alan Malatyaspor karşısında da durumu çözemedi. Hatta bu kez o tek golü de yetmedi. Dün iki takım arasında bariz güç farkı olduğu gözükse de (Yüzde 63'e 37) skorun aynı şeyi söylememesi Beşiktaş'ın hücumuna eksi yazar. Bundan sonraki aşamada daha etkili bir takım görebilir miyiz bu sorunun yanıtı bende yok ama şunu biliyorum ki Emirhan, Serdar Saatçı, Can Bozdoğan ve Güven Yalçın gibi oyuncuların aldığı sürenin artması takımın ve bu isimlerin geleceğine katkı sunacaktır.