Yookoso’San (hos geldin) Kagawa!
çekerken, bir bakıyorsun, parası ödenmeyen
Quaresma, nadasta(!)
Oyunun ilk yarım saati geçilirken, sahasında pusmuş bir Beşiktaş'ı izlerken, rakip Antalyaspor'da Yekta ile Hakan'ın adı ön plana çıkıyordu, çoğu zaman... Çünkü; kanatları hiç kullanamıyordu, Kara Kartallar...
Neden sonra Gökhan'ın ceza alanı içerisinde düşürülüşü ve Ljajic'in tabelayı değiştirmesiyle, silkelendiler. Haa!
Lens, her zamanki gibi sağ tarafta vakit doldururken, başta Ljajic'le başlayan ve sol cenahın komutanları Adriano ile Caner'in kendilerine gelmeleri, ateşledi takımı... Neticesini de, Dorukhan ve hemen arkasından Atiba ile üçlediler. Ve eşeği,
gölgeye çektiler böylece...
ANTALYA'YA SAYGI DUYUYORUM
Burada çok önemli bir konuyu gözden kaçırmamak lazım. Bülent Korkmaz'ın motivasyonu ilk yarım saatte işe yaradı ancak, parasızlığın gözü kör olsun, makara bir boşaldı mı futbolda, boşalıyor işte! Tabelada, üçü gösteriveriyor, aniden ve de bir çabukta...
Arka koltuk üçlenmişken, ne yalan, neticeye doktorun rapor vermeyeceğini düşünüyordum.
Ancak; müthiş arzulu Antalyalı'lar delicesine saldırganlığıyla Doukara'yla gölü yakalayınca Şenol Hoca'nın belli ki tedirginliği arttı, başladı kulübede zıplamaya! Neyse ki Salih topu, istemeden kendi kalesine göndermekle, sonuca imzayı attı!
Zenginin karşısında, fakir gözüken Antalyalılar'ın, altı farka rağmen müthiş dirençlerine saygı gösterirken, üç dakikada iki gol atan Kagawa'ya, ekrana sarılıp, öpmek geldi içimden...
Yookoso'san Kagawa...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.