Fenerbahçe, yaklaşık son 10 sezondur olduğu gibi yine yarıştaki rakibine avantajı kaptırmıştı. Üstüne bir de başkan Ali Koç, kritik Kayserispor maçı öncesinde yeniden başkanlığa aday olacağını açıkladı. Bunun üzerine camia ikiye bölündü. Altı yıldır başkanlık koltuğunda oturan Ali Koç, harcanan onca paraya rağmen sportif olarak geçen sezonki Türkiye Kupası dışında başarı elde edememiş, üstüne bu sezon Süper Kupa kararı sonrası takım tüm kulvarlarda havlu atmıştı.
Yaşanan bu sıkıntılar, taraftara da yansımış.
Tribünlerdeki boşluklar göze çarpıyordu.
Tüm bunların ışığında maç başladı. İlk 10 dakikada Fenerbahçe sahada yoktu. Ardından önemli silahlar sorumluluk almaya başladı ve Batshuayi golü attı. Üstüne bir de Galatasaray'ın Karagümrük'ten gol yediği haberi gelince, önce tribünler sonra da futbolcular canlandı. İlk yarı biterken Djiku, harika bir golle takımını rahatlattı.
SORMAM GEREKİYOR
İkinci yarıya Fenerbahçeli futbolcular, Galatasaray maçının berabere olduğu haberiyle coşkulu başladı. Fred, Batshuayi ve Szymanski adeta gol kaçırma yarışına girdiler. Çağlar Söyüncü attığı golle farkı üçe çıkardı. Her şey çok güzel giderken Galatasaray'ın 90. dakikada öne geçtiği haberi gelince tribünlerde derin bir sessizlik yaşandı. Fenerbahçe, şampiyonluk şansını son iki haftaya taşımayı bildi. Gelecek hafta belki de şu ana kadar ki en kritik derbi oynanacak. Ama şunları da söylemeden geçemeyeceğim. Madem Djiku orta sahada oynayabiliyordu. Ki bu maçta hem hücumda hem de savunmada önemli işler yaptı. Niye kritik maçlarda Krunic'e katlandı bu taraftar? Ya da Tadic'i niye kaleye daha yakın izlemedi de, hep çizgiye yapışıp gördü? Ey! İsmail Kartal, madem böyle oynatabiliyordun. Şu zamana kadar niye korkarak oynattın bu takımı?