Lige 3 hafta ara verilmiş. Sakatlarını düzettmek, moral tazelemek, lige yeni bir şevk ve heyecanla devam etmek için tam bir ortam. Tabii yararlanmasını bilene. Her takım kendisine çekidüzen vermiş, Göztepe dışında. Haftalardır yazılıyor, çiziliyor, "Göztepe'nin Akhisar sınavı bir kader maçı. Bu maçı kazanırsa rahatlar kalan maçlarına daha iddialı yürür" diye. Müthiş bir taraftar var, maç öncesinden başlayarak yeri göğü inleten. Her takıma nasip değil bu inanılmaz destek. Ne yapsınlar, bir çıkıp oynamadıkları kalıyor. Ne desinler, "Gençliğimin katilisin Göztepe" diyorlar. Hakları da yok değil hani. Göztepeli futbolcular sorumluluklarının bilincinde değillerdi. Takım külliyen kötü oynar mı, oynar. Tam 14 korner kazanıyorsun, bir tanesine (Poko hariç) ne kafa vuruyorsun, ne de başka türlü değerlendiriyorsun.
JEROME TERCİHİ TARTIŞMALI
Göztepe golcü fakiri. Tamer Tuna kabiliyet düşmanı Jerome'u oynatıyor. Ne top tutabildiği var, ne rakibi hataya zorlaması. Tamer hoca dün kazanmak için ne gerekiyorsa yaptı ama eldeki malzeme bu. Forveti üçledi, Serdar'dan medet umdu, olmadı. Eh Ghilas... Penaltı noktası üzerinde topu tutsan kimseler yok tutamıyorsun, ne demeli? Halil'in o delici, adam geçerek hazırladığı atakları göremedik.
AKHİSAR AKILLI OYNADI
Akhisar çok akıllı bir taktikle oynadı. Manu ve Güray ile kontratak aradı. Genç hoca Cem Kavçak takımı çok iyi yönetti, kurtuluş kapısını açacak önemli bir galibiyete imza attı. Maçın yıldızı Manu son dakikada (Titi ne yapar o sırada) getirdiği topla Barbosa'ya, "Al da at" dedi. Şimdi Göztepe bu maçı hemen unutarak kalan maçlara yönlenmeli, "Bittik" havasına girmemeli. Akhisar ise deplasmandaki bu başarısını iç sahada taçlandırmalı.