E ğer oynanan futbola puan veriliyor olsaydı, Göztepe'nin muhteşem futboluna 3 puan değil, 6 puan yakışırdı. Sarı-kırmızılı takım modern futbol adına sahaya herşeyi koydu. Kanatları iyi kullandı, Mossoro, Serdar ve Soner orta sahada rakibi domine etti. Gassama eskisi gibi üretken, Alpaslan sahada basmadık yer bırakmadı. Poko yine takımın ağır hamalı, 50 dakika süresinde defans-orta saha bağlantısını mükemmel yapan adamdı. Jerome ilk maçı olmasına rağmen ve gol atamamasına rağmen iyi niyetliydi, arkadaşlarına top indirdi, onları pozisyonlara sokmaya çalıştı.
Geçen hafta Denizlispor'u ilk yarıda sahasından çıkarmayan Konyaspor, bu kez rakibin tutsağıydı, konuk takım Göztepe önünde mahkum oynadı, Beto'nun kalesine bir kez bile gidemedi. Göztepe'de bu güzelliklerin sadece ürünü, yani goller eksikti. Eğer Serkan Kırıntılı kalesinde devleşmese, inanılmaz kurtarışlar yapmasa, eğer Ali Turan boş kaleden top çıkarmasa, eğer Göz-Göz'ün biraz şansı olsa skor levhasında 6-7'den sözedilebilirdi.
10 KİŞİLİK BİR SÜPER ORKESTRA
Göztepe'nin bu futboluyla ikinci yarıda Konyaspor'u dağıtmasını bekliyorduk doğrusu. Ama 50.dakikada Poko hiç gerek yokken orta sahada rakibe sert girerek kırmızı kart gördü ve takımını 10 kişi bıraktı. "Eyvah, n'aptın Poko, yakıştı mı bu ?" dedik ve eksik oynamanın Göztepe'yi olumsuz etkileyeceğinden korktuk. Ama sahada zafere inanan galibiyete susamış 10 kahraman vardı.
Eksikliği hiç sorun yapmadılar, ikişer kişilik oynayarak rakibi perişan ettiler. Bir golü ofsayt kararıyla sayılmayan Alpaslan, Halil'in yarattığı penaltıyla ligin ilk golünü atarak takımının galibiyet susuzluğuna son verdi. Bu galibiyet Göztepe için ligin Milat'ıdır. Göz-Göz bundan sonra maratona daha büyük umutla devam edecektir. 90 dakika yeri göğü inleten taraftara armağan.