Göztepe Konya'da oyunu kuralına göre oynadı ve kazandı.
Göztepe'nin rakibi önünde kaybedeceği hiç bir şey yoktu.
Konyaspor ise haftalardır kazanamıyordu ve buna Göztepe maçıyla son vermeliydi.
O nedenle doğal olarak hücumu düşündüler.
Göztepe ise üzerine üzerine gelen Konyaspor'a hiç taviz vermedi. Hücuma hücumla karşılık verdiler. Durum böyle olunca da oldukça zevkli, çekişmeli ve gollü bir maç ortaya çıktı. Konyaspor öne geçti ama Göztepe onlardan daha fazla gol pozisyonu üretti. Ev sahibi Ömer ile golü bulduktan hemen sonra Göztepe hemen karşılık verdi. Göktuğ yaptığı kurtarışlarla takımını ateşlerken, gerideki Gassama, Titi, Alpaslan ve Berkan dörtlüsü hatasız oynamaya başladı. Bir taraftan Serdar diğer taraftan Halil ile hızlı hücumlarla adeta rakibin kafasını döndüren Göz-Göz önce Castro sonra da Halil ile sonuca gitti.
CASTRO MÜTHIS OYUNCU
Castro deyip geçmeyelim. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, müthiş futbolu ile dünkü maça damga vuran isimlerin başındaydı. Soner de çok iyi mücadele etti, Stefano Napoleoni de... İElk kez 11'de görev alan Kamil Wilczek belki gol atamadı ama çok işler yapacağını gösterdi. Dünkü maçta herkesin merak ettiği konu Beto'nun yokluğunda Göktuğ Bakırbaş'ın ne yapacağıydı... Aslanlar gibi oynadı. Öylesine kritik zamanlarda öylesine müthiş kurtarışlar yaptı ki, "Bana güvenin" mesajını tekrarlattı. Sonradan oyuna giren Jerome de rakip defansı sahasından çıkartmadı. Sonuçta Göztepe müthiş futbolunu üç golle, üç puan alarak süsledi.
Bundan sonra ne mi olur? Daha önce de söylediğim gibi Göztepe inanılmaz bir fırsat yakaladı. Ligin 22. haftasında 33 puana ulaştı... Bundan sonra kaybedeceği hiç bir şey yok. Rakipler düşünsün...
Bu takım kalan 12 haftalık süreçte çok daha büyük işler yapacaktır. Avrupa mı?
Neden olmasın.