Sezonun bitmesine haftalar olmasına rağmen Göztepe'de yönetim ve futbolcuların lige havlu atmasına bir anlam veremedim. En azından sezon sonuna kadar herkes canını dişine takarak oynamalı ve Büyük Göztepe taraftarının gönlünü alması gerekiyordu.
Başkan Mehmet Sepil'in "Başkanlıktan ayrılıyorum" demesinin ardından "Göztepe satılıyor" haberleri tamamen takımın motivasyonunu düşürdü. Hafta içinde Ndiaye'nin de Çin'e satılmasıyla artık yönetim ve takımın ligde kalma umutları sona ermiş oldu. Anlaşılan yönetim, değerini yapacak futbolcuları satacak. Hafta içinde Başkanvekili Talat Papatya'nın "İnancı kalmamış oyuncularla yola devam etmem" demecini okuduk. Bildiğimiz kadarıyla Göztepe'de oyuncuların içeride hiçbir alacağı yok. O zaman oyuncuların da profesyonel bir şekilde oynaması gerekmiyor mu? En azından gururla taşıdıkları Göztepe formasının hakkını vermeleri şart.
İnanın artık yönetim ve futbolcularda ligde kalma umudu kalmayınca oynanan maçla ilgili bir şey yazmak da içimden gelmiyor.
Yazsam da ne yazacağım ki...
GÖZ GÖRE GÖRE DÜSÜYOR
Göztepeli oyuncular 'şöyle yaptı, böyle yaptı' yazsak ne fayda. Göztepe göz göre göre ligden düşüyor. Yönetim ve futbolcular belki bu durumu seyrediyor ama Büyük Göztepe taraftarı kahroluyor. İnanın basın tribününde otururken yan tarafımdaki Göztepe taraftarının tezahüratlarının takımı ateşlemek istediklerini görüyorum fakat maalesef sahada bir karşılığı yok. Şimdi Mehmet Sepil'in vereceği karar bekleniyor.
Geçen haftada da yazdım "Takım satılacaksa acilen satılsın yeni sahipleri de takımı alsın ve yeni yol haritasını çizsinler." İnanın ligin kalan haftaları herkes için ızdırap olarak geçecek.