• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Bir’den başka ne varsa puttur TOLGA TEKİN

Bir’den başka ne varsa puttur

tolga.tekin@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21 Aralık 2017, 18:18

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed 'in (s.a.v.) sohbet arkadaşları olan Ashab-ı Kiram'dan sonra İslam'ın özünü en iyi kavrayan ve nesilden nesile aktaran "Alimler peygamberlerin varisleridir" diye buyurduğu büyük şahsiyetlerden biridir Hz. Mevlana.
"Bizim Mesnevimiz birlik dükkanıdır, orada birden başka ne görürsen, o puttur" diyerek kişinin bir olan Allah'ta yok olmayı, yani Aşk'ı tarif edendir Hz.
Mevlana. Ölümü bir ayrılık değil "Şeb-i Arus" yani düğün gecesi gibi görendir Hz. Mevlana. Konya'ya bir ateş misali düşen Şems-i Tebrizi, allame-i cihan olan Hz. Mevlana'nın hayatında önemli bir dönüm noktasıydı. O'nu tanıdıktan sonra Hz. Mevlana'nın hayatı başka bir boyut kazandı.
Şems, Hz. Mevlana'ya gerçek aşkın kitaplarda ve bilgide değil tam teslimiyette olduğunu öğretti.

HZ. MEVLANA'YI AŞK İLE BULUŞTURAN İLK KARŞILAŞMA

Şems-i Tebrizi, beyaz atının üzerinde büyük bir ihtişamla ilerlerken yüzlerce kişinin kendisine sevgi gösterisinde bulunduğu Hz. Mevlana'nın bir anda önüne çıktı. Kalabalığın içinde beliren Şems, Hz. Mevlana'ya şöyle seslendi : "Ey müslümanların imamı! bir müşkülüm var. Hz. Muhammed mi büyük, Bayezid-i Bistami mi? Sorunun heybetinden kendinden geçen Mevlana, kendini toplayınca;
"Bu nasıl sual böyle? Tabi ki, Allah'ın elçisi Hz. Muhammed (s.a.v.) bütün yaratıkların en büyüğüdür." Şems: "O halde neden Peygamberimiz bu kadar büyüklüğü ile Ya Rabbi seni tenzih ederim, biz seni layık olduğun vechile bilemedik" buyururken, Bayezid, "Ben kendimi tenzih ederim! benim şanım çok yücedir. Zira cesedimin her zerresinde Allah'tan başka varlık yok!.." demektedir?
Mevlana: "Hz. Muhammed (s.a.v.), müthiş bir manevi susuzluk içindeydi, 'Biz senin göğsünü açmadık mı?' şerhiyle kalbi genişletildi. Bundan dolayı da susuzluktan dem vurdu.
O her gün sayısız makamlar geçiyor, her makamı geçtikçe evvelki bilgi ve makamına istiğfar ediyor ve daha çok yakınlık istiyordu.
Bayezid ise, bir yudum suyla susuzluğu dindi ve suya kandığından dem vurdu. Vardığı ilk makamın sarhoşluğuna kapılarak kendinden geçti ve o makamda kalarak bu sözü söyledi." diye cevap verdi.
Bu diyalogdan sonra Hz. Mevlana'nın içine bir ateş düşmüştü. Zaten Şems Hazretlerinin de amacı buydu. Yoksa Şems bilmez miydi kimin daha büyük olduğunu...
İşte o günden itibaren Hz. Mevlana, gerçek Aşk'ın peşine düştü. Gönlü hep Allah aşkı ile doldu taştı.
Kendi varlığını, Allah'ın varlığında yok bildi ve dilinden Allah'a karşı duyduğu "Aşk" sözleri döküldü.
Böylece uçsuz bucaksız bir derya olan Mesnevi doğdu. En büyük eseri Mesnevi, dünyanın dört bir yanında sayısız dile çevrildi ve insanların beğenisini kazandı.
"Gel, gel, ne olursan ol yine gel.
İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol, yüz kere tövbeni bozsan yine gel. Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir" sözleriyle insanları dil, din, ırk, mezhep ayrımı gözetmeden birliğe çağırdı. 13. yüzyılda yaşamasına rağmen eserleri, düşünceleri çağları aşan Mevlana, merhameti ve insan sevgisiyle de sadece İslam alemini değil, diğer dinlerdeki insanları da etkileyerek kendisine hayran bıraktı. İşte bundandır ki Hz. Mevlana, Mesnevi'ye "Birlik" dükkanı demiştir.
Allah'ın varlığında kendi nefsini yok bilen Hz. Mevlana'nın sözlerine iyi kulak verelim.
Fitnenin, bölücülüğün, ayrımcılığın, sen-ben kavgasının arttığı günümüzde Mesnevi'yi iyi okuyalım ve anlamaya çalışalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.