• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Ortadoğu’yu unutma unutturma TOLGA TEKİN

Ortadoğu’yu unutma unutturma

tolga.tekin@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14 Aralık 2017, 21:24

Ortadoğu'yu unutma unutturma
Siyonistlerin, "vaat edilmiş topraklar" yalanlarıyla asırlardır gözünü diktiği ve çeşitli entrikalarla işgal ettiği Kudüs, İslam dünyasının içinde kanayan bir yara... Gündemden hiç düşmeyen Ortadoğu ise adeta kaynayan bir kazan... Emperyalistlerin gözü ve dünyanın nabzının attığı yer hep orada... Bu kanayan yarayı ancak ve ancak yeni Selahattin Eyyubi'ler, yeni Yavuz'lar, yeni Fatih'ler saracak. Peki neden Ortadoğu? Bu topraklar, neden bu kadar kıymetli? Allah (c.c.), bu toprakları neden mübarek kıldı? Neden Kur'an'da adı geçen peygamberler, Ortadoğu'ya geldi? Siyaset ve hamasetten uzak durarak değerlendireceğim.

ARAFAT'TA BULUŞTULAR

İnsanlığın atası Hz. Adem (a.s.) ve Hz.
Havva validemiz, şeytana uyup günah işledikleri için dünyaya gönderildi. Allah (c.c.) onlara kıyamet gününe kadar bir daha şeytana uymamalarını emrederek yeni bir hayat bahşetti. İşte dünyaya gönderilen Hz. Adem ve Hz. Havva'nın ilk buluştukları yer Ortadoğu topraklarıydı. Hindistan'daki Seylan adasına indirilen Hz. Adem ile Cidde'ye indirilen Hz. Havva, tam 200 yıl ayrı kaldı. Bu ayrılıkları Hz. Adem'in (a.s.) tövbe, gözyaşı ve duasıyla Mekke yakınındaki Arafat Dağı'nda son buldu. Şeytan ise çok hakir ve perişan halde taşlık bir yere indirildi. Allah (c.c.), Adem aleyhisselamın tevbesini kabul ettikten sonra, Kabe-i şerifi inşa etmesini emretti. Hz. Adem (a.s.) bu emir üzerine, Hindistan'dan Arabistan'a gitti. Arabistan'a varınca, Arafat'ta Hz.
Havva validemiz ile buluştu. Bu sırada Hz.
Havva da Adem aleyhisselamı aramak için Cidde'den Arafat'a gelmişti. Arafat ovasındaki Müzdelife'de buluştuklarında Hz. Havva, Hz. Adem'i tanıyamadı.
Cebrail aleyhisselam tanıştırdı. Uzun yıllar ayrı kalmanın üzüntüsünden kurtulduktan sonra birlikte Kabe'yi inşa ettiler.

İNSAN BURADAN YAYILDI

Böylece insan neslinin çoğalması bu civarda başladı. Hz. Adem'in (a.s.) soyundan gelen ve kendisinden sonra peygamber olan iki oğlu Hz. Şit (a.s) ve Hz. İdris (a.s), Mekke'de tebliğ görevini yürüttü.
Yine Hz. Nuh (a.s.) Kufe civarında yaşayıp tebliğ ile görevlendirildi. Hz. Salih, Hz.
İshak, Hz. Eyyub ve Hz. İlyas (aleyhimüsselam) Şam ve civarında, Hz. Zekeriyya, Hz. Yahya, Hz. Davud, Hz. Süleyman ve Hz. İsa (aleyhimüsselam) Kudüs'te yaşadı.
Hz. Hud (a.s) Yemen'de, Hz. Musa (a.s) ve H.z. Yusuf (a.s) Mısır halkına peygamber olarak gönderildi. Diğer peygamberler de bu topraklarda Allah'ın dinini tebliğ etti.
İslam tarihi ile ilgili kaynaklara göre Hz.
İsa'ya (a.s.) kadar insanlık Ortadoğu bölgesinde yaşıyordu. Ayrıca arkeolojik kazılarda da ilk insanların Mezopotamya, Anadolu, Ortadoğu ve Arap yarımadası civarında yaşadığına dair birçok bulguya rastlandığını hepimiz bilmekteyiz.

124 BİN PEYGAMBER

Ayrıca Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Kur'an'da belirtilen 25 peygamber dışında 124 bin peygamberin gönderildiğini bildirmiştir. O yüzyıllarda nüfusun azlığı nedeniyle insanların dünyanın her tarafına yayılma gibi bir ihtiyacı yoktu.
Ne zaman ki, nüfus arttı. Ondan sonra Avrupa, Asya ve Amerika içlerine kadar yerleşim başladı. Kaldı ki Avustralya ve Amerika kıtaları 15. yüzyıldan sonra keşfedildi.
Bütün bunlarla birlikte, Çin, Avrupa ve diğer kıtalara da peygamber gelmediğine dair bir kayıt bulunmuyor. Gelmişse de, ya bunu tarih kaydetmemiş veya sonradan o bölgede çıkan batıl dinler kanalıyla unutturulmuştur.
Kaldı ki Yahudi ve Hristiyanlar kendilerine gönderilen kutsal kitaplardaki ayetleri değiştirmediler mi? İşte bunun için tüm insanlığa son peygamber olarak gönderilen Efendimiz Hz. Muhammed'i (s.a.v.) Mekke ve Medine'den tüm dünyaya Allah'ın emir ve yasaklarını bildirmiş ve Kur'an-ı Kerim'in hükümleri kıyamete kadar geçerli kılınmıştır. İşte değerli kardeşlerim.
Ortadoğu'daki olayları biz Müslümanların ve özellikle oradaki bölge halkının çok iyi okuması ve görmesi gerekiyor.
İnsan neslinin başladığı yer olan Ortadoğu, yine insanlığın sonu olmasın. İlahi emir ve yasaklar doğrultusunda yaşarsak inşallah olmaz diye dua ederken şu hadis-i şerife de kulak verelim. "Fırat nehri, altından bir dağı ortaya çıkarmadıkça kıyamet kopmayacaktır.
İnsanlar bunun için birbirleriyle savaşıp birbirlerini öldürürler. Sonuçta her yüz kişiden 99 kişi hayatını

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.