İnsanı insan yapan akıl
İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik aklıdır. İnsan aklı sayesinde cennete girebilir ve Allah'ın rızasını kazanır. Aklını kullanmayan insan ise hem bu dünyada hem de ahirette kaybedenlerden olur. İslam'ın bütün hükümleri de akla uygundur. Akla zıt düşen hiçbir hükmü yoktur. Aklını kullanan insan vücudunu yıpratan zararlı alışkanlıklardan uzak durur.
Sağlığına önem vererek her zaman pak, temiz ve güçlü bir bedene sahip olur. Bu konuda Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) "Kuvvetli olan mümin, zayıf olan bir müminden hayırlıdır" buyurmuştur.
İnsan aklı sayesinde iyiyi kötüden ayırır, doğru ile yanlış arasında bir seçim yapar.
Bu sebeble Kuran-ı Kerim'de yaklaşık 70 ayette akıldan ve akıl sahiplerinden bahsedilir.
Allah'ın emirleri doğrudan doğruya akla yöneltilir. Yüce dinimizde mükellefiyet için akıl esas olduğundan, aklı olmayanlar yaptıklarından sorumlu tutulmamışlardır.
EN BÜYÜK MUCİZE
Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) inanmayanlar, "Bize mucizeler göster de Allah'ına inanalım, peygamber olduğunu kabul edelim" dediklerinde, Allah Teala onların bu tekliflerini beğenmemiş; varlığına inanmak için onları mucize istemeye değil, yerlere ve göklere ibretle bakıp düşünmeye çağırmıştır. Kuran-ı Kerim'de bu hususta: Göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlara faydalı olan şeylerle denizde süzülen gemilerde, Allah'ın gökten indirip yeri ölümünden sonra dirilttiği suda, her türlü canlıyı orada yaymasında, rüzgarları ve yerle gök arasında emre amade duran bulutları döndürmesinde, düşünen akıl sahipleri için deliller vardır. (Bakara, 164) buyurulmuştur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.