Bir toplumda ne kadar çok yardımlaşma ve dayanışma varsa o kadar çok huzur, barış ve kardeşlik hakim olur. Bu duyguları kaybeden ve sadece kendini düşünen bir kişi, insanlıktan nasibini almamıştır.
İşte bu nedenle komşu hakkı ve paylaşmaya büyük önem veren Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Müslümanları kardeş olarak tarif ederken, birbirinin derdiyle dertlenmeyeni de hakiki mümin saymamıştır.
Abdullah b. Abbas (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Yanı başındaki komşusu açken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mü'min değildir." Bu hadis bizlere hangi dinden, hangi ırktan olursa olsun komşumuza yardım etmenin bir insanlık görevi olduğunu anlatıyor.
Hatta yine başka bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber, "Hangi mahallede bir kişi aç kalırsa, o mahalle halkı Allah'ın korumasından uzak düşer" buyururken komşu hakkında ise "Cebrail komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, nerede ise komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım" buyurarak meselenin önemini vurgulamıştır.
Bu ölçünün özellikle günümüzde şehir hayatında ne kadar büyük önemi olduğu açıktır. O halde hiç vakit kaybetmeden yardıma, iyiliğe koşalım, kötülükten bencillikten uzak duralım.
BİZE YAKIŞAN BU
Aslına bakarsanız bizler bu çerçevede yardımlaşmayı seven ihtiyaç sahiplerine kucak açan bir millet olarak tarih boyunca bunu ispat ettik, etmeye de devam ediyoruz. Bazıları ne kadar eleştirseler de yanı başımızda savaştan kaçan Suriyeli kardeşlerimize bizler kucak açtık. Onlara iş ve aş verdik. Gerektiğinde ekmeğimizi paylaştık. Bütün dünya ve Avrupa bu masumlara yüz çevirirken, biz ülke olarak yakışanı yaptık. Bir binanın taşları gibi birbirimize kenetlenmesini bildik.
Bu konuda sizlere İzmir'den güzel bir örnek vermek istiyorum. İzmir'de 2007 yılında kurulan İnsan Eğitim Kültür Yardımlaşma ve İzmir Gıda Bankası Derneği (İNSAN-DER) Bornova Işıkkent'teki aşevi aracılığıyla günde bin 500 eve yemek dağıtarak ihtiyaç sahiplerine destek veriyor.
2007 yılından beri faaliyet gösteren İNSAN- DER Aşevi, önceden ziyaret edilerek tespit edilen ihtiyaç sahipleri ile Suriye'de savaştan kaçarak İzmir'e yerleşen mültecilere, evde yaşayan kişi sayısına göre her gün yemek götürüyor. En önemlisi de İzmir'de aşevi bulunup yılın 365 günü ihtiyaç sahiplerine yemek dağıtan tek dernek olma özelliğiyle dikkat çekici...
ALLAH RIZASI İÇİN
Günde 1500 kişiye hem de evlerine kadar hiçbir karşılık beklemeden sadece Allah rızası gözetilerek yemek götürmek kolay bir iş değil. Her gün bunca kişiye yetecek yemek bu kazanlara nasıl geliyor?
Bu yemekler nasıl dağıtılıyor? Gerçekten de ciddi bir organizasyon gerektiren bir iş. Ama bunun manevi boyutunu kelimelerle ifade etmek mümkün değil.
Tamamen gönüllü kadrolarla çalışan bu hayır ekibi, 10 yıldır takdire şayan işler yapıyor. Tabi ki en az onlar kadar bu hayırlara vesile olan İzmir'in hayırsever işadamları Ümit Ülkü ve Bilal Saygılı'yı da anmadan geçemeyeceğim.
İşte bu güzel insanlarla tanışmak ve hasbihal etmek için İzmir'de ihtiyaç sahiplerine yıl boyunca ücretsiz yemek dağıtan tek aşevini ziyaret ettim. İNSAN-DER Başkanı İhsan Canik ve Aşevi Müdürü Suat Eroğlu bana çalışmalarını anlattı. Bu çalışmaların tüm detaylarına bugünkü haberimizde ayrıca yer verdik. Ancak ben şunu belirtmek istiyorum. Demek ki istenince oluyormuş...
Yani niyet Allah rızası olursa ve hayır için yola çıkılırsa başaramayacağımız hiçbir şey yok. Bu güzel yüreklerin yüce Allah'ın rızasına, Peygamber Efendimiz'in de şefaatine nail olmasını diliyorum.