Neden Ortadoğu?

İnsanoğlu dünyaya geldiği günden beri Ortadoğu'daki kavga hiç bitmedi. Cennetten dünyaya gönderilen insanın ilk ayak bastığı topraklar, Ortadoğu ve Arap Yarımadası'nın bulunduğu bölgedir. Havva anamız şimdiki Arafat denilen yere, Hz. Adem ise Hindistan'a yollanmıştır. Aradan 200 yıl geçince bir gün Cebrail (a.s.) Hz. Adem'e, Havva anamızın yerini söyler. Hz. Adem, Arafat bölgesinde buluştuğu Havva'yı tanımaz. Hz. Cebrail, Adem ile Havva'yı tanıştırır. Buluşmanın ardından Habil ve Kabil adlı iki çocukları dünyaya gelir ve ilk kavga başlar. Bu kavga sonucunda kardeş kardeşi öldürür ve ilk cinayet işlenir.

O kavganın detaylarına girmeyeceğim. İşte o gün bugündür bu topraklarda kaos ve kargaşa hiç eksik olmadı. Yani bu; şu demek oluyor. İyilerle kötülerin kavgası hiç bitmedi, bitmeyecek ve kıyamete kadar sürecek. Ama biz hep iyinin yanında olmaya çalışalım. İşte şu anda da aynı kadim coğrafyada bu kavga sürüyor. Dünyayı ele geçirmeye çalışan küresel güçler, cinayet işlemeye devam ediyor. Birçok vatan evladı orada şehit düşüyor. Bu vesileyle tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize acil şifalar diliyorum.

KUTSAL TOPRAKLAR

Siyonistlerin, "vaat edilmiş topraklar" yalanlarıyla asırlardır gözünü diktiği ve çeşitli entrikalarla işgal ettiği Kudüs ve gündemden hiç düşmeyen Ortadoğu bizim için kanayan bir yara ve kaynayan bir kazan. Emperyalistlerin gözü ve dünyanın nabzının attığı yer hep orada. Bu kanayan yarayı ancak ve ancak yeni Selahattin Eyyubi'ler, yeni Yavuz'lar, yeni Fatih'ler saracak. Peki neden Ortadoğu? Çünkü orası insanlığın başlangıç yeri ve peygamber toprakları. Hz. Adem'in soyundan gelen ve kendisinden sonra peygamber olan iki oğlu Hz. Şit ve Hz. İdris, Mekke'de tebliğ görevini yürüttü. Hz. Salih, Hz. İshak, Hz. Eyyub ve Hz. İlyas Şam ve civarında, Hz. Zekeriyya, Hz. Yahya, Hz. Davud, Hz. Süleyman ve Hz. İsa Kudüs'te yaşadı. Hz. Hud Yemen'de, Hz. Musa ve Hz. Yusuf Mısır halkına peygamber olarak gönderildi. Diğer peygamberler de bu topraklarda Allah'ın dinini tebliğ etti.

KIYAMET ALAMETİ

O yüzyıllarda nüfusun azlığı nedeniyle insanların dünyanın her tarafına yayılma gibi bir ihtiyacı yoktu. Ne zaman ki, nüfus arttı. Ondan sonra Avrupa, Asya ve Amerika içlerine kadar yerleşim başladı. Kaldı ki Avusturalya ve Amerika kıtaları 15. yüzyıldan sonra keşfedildi. Bütün bunlarla birlikte, Çin, Avrupa ve diğer kıtalara da peygamber gelmediğine dair bir kayıt bulunmuyor. Tüm insanlığa son peygamber olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v.) Mekke ve Medine'den tüm dünyaya Allah'ın emir ve yasaklarını bildirmiş ve Kur'an hükümleri kıyamete kadar geçerli kılınmıştır. Ortadoğu'daki olayları biz Müslümanların çok iyi okuması ve görmesi gerekiyor. İnsan neslinin başladığı yer olan Ortadoğu, yine insanlığın sonu olmasın. Ama mukadderat diye de bir şey var. Burada hemen bir hadis-i şerifi sizlerle paylaşarak yazıma son veriyorum : "Fırat nehrinin suları çekilerek altından bir dağ ortaya çıkacak, insanlar bunu almak için, vuruşacak ve her yüz kişiden, sadece biri hayatta kalacak. Bu zaman gelinceye kadar kıyamet kopmaz." (Buhari/Müslim