Kuran-ı Kerim'de bildirilen ve içinde savaşın haram kabul edildiği dört kutsal aydan biri olan muharreme ulaştık. Hicri takvimin ilk ayı muharrem ve bu ayın 10. günü olan aşure günü tarihte önemli olaylara sahne oldu.
Muharrem ayı dinimiz açısından önemli pek çok olayın yıldönümüdür. Cenab-ı Hak yeryüzünü ve gökyüzünü bu ayda yaratmış, birçok peygambere muharrem ayındaki aşure gününde özel ihsanlar sunmuştur. Önümüzdeki pazara denk gelen ve dinimiz açısından önemli pek çok olay Muharrem Ayı'nın 10. gününde gerçekleşmiştir. Aşure günü bu ayın onuncu ve en kıymetli günüdür.
ON PEYGAMBERE İKRAM
Aşure gününün muharrem ayında olması kıymetine kıymet katar. Allah-ü Teala, muharrem ayının 10. gününde duaları kabul buyurmuş ve on peygamberine on değişik ikram ve ihsanda bulunmuştur. Allah, Hz.
Musa'ya (a.s.) bu günde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştü. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cudi Dağı'nın üzerine bu günde demirlemişti.
Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından kurtulmuştu. Hz. Adem'in (a.s.) tevbesi kabul edilmişti. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan çıkarılmıştı. Hz. İsa (a.s.) bu günde dünyaya gelmiş ve semâya yükseltilmişti.
Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi kabul edilmişti. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz.
İsmail doğmuştu. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri görmeye başlamıştı. Hz. Eyyub (a.s.) hastalığından şifaya kavuşmuştu.
AYLARIN ÖNDERİ
"Şehr'ullahi'l-Muharrem" da denilen, "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen bu ay ilahi bereket ve feyzin, ihsan ve keremin coşup aktığı bir aydır. Allah'ın (c.c.) ayı, günü ve yılı olmaz. Ancak Peygamberimiz Allah'ın (c.c.) rahmetine ermenin önemli bir fırsat olduğunu vurgulamıştır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), aşure günü oruç tutmaya hem kendisi devam etti hem de bunu Müslümanlara tavsiye etti ve "Aşure günü orucu bir yılın kefaretidir. Sağ olursam gelecek yıl dokuzuncu gününü de inşaallah oruçlu geçireceğim. 9. ve 10. günü oruç tutup Yahudilere muhalefet ediniz." buyurdu.
Ramazan orucu farz kılınınca aşure günü oruç tutup tutmamakta Müslümanlar serbest bırakıldı. Efendimiz, "Aşure günü Allah'ın günlerinden bir gündür. O gün orucunu tutmak isteyen tutsun, bırakmak isteyen de bıraksın." buyurdu. Muharrem'in ayların önderi olduğunu Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) şu hadisi ile işaret etmiştir :
"İnsanların önderi Hz. Adem, Arapların Hz.
Muhammed, Rumların Süheyp, İranlıların Selman, Habeşilerin Hz. Bilal, dağların Tûr-i Sina; ağaçların sidre, ayların Muharrem, günlerin cuma, sözlerin Kur'an, Kur'an-ın Bakara Suresi, Bakara suresinin önderi ise Ayet-ül Kürsî' dir." (İmam Suyuti).
AYLARIN ÖNDERİ
"Şehr'ullahi'l-Muharrem" da denilen, "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen bu ay ilahi bereket ve feyzin, ihsan ve keremin coşup aktığı bir aydır. Allah'ın (c.c.) ayı, günü ve yılı olmaz. Ancak Peygamberimiz Allah'ın (c.c.) rahmetine ermenin önemli bir fırsat olduğunu vurgulamıştır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), aşure günü oruç tutmaya hem kendisi devam etti hem de bunu Müslümanlara tavsiye etti ve "Aşure günü orucu bir yılın kefaretidir. Sağ olursam gelecek yıl dokuzuncu gününü de inşaallah oruçlu geçireceğim. 9. ve 10. günü oruç tutup Yahudilere muhalefet ediniz." buyurdu.
Ramazan orucu farz kılınınca aşure günü oruç tutup tutmamakta Müslümanlar serbest bırakıldı. Efendimiz, "Aşure günü Allah'ın günlerinden bir gündür. O gün orucunu tutmak isteyen tutsun, bırakmak isteyen de bıraksın." buyurdu. Muharrem'in ayların önderi olduğunu Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) şu hadisi ile işaret etmiştir :
"İnsanların önderi Hz. Adem, Arapların Hz.
Muhammed, Rumların Süheyp, İranlıların Selman, Habeşilerin Hz. Bilal, dağların Tûr-i Sina; ağaçların sidre, ayların Muharrem, günlerin cuma, sözlerin Kur'an, Kur'an-ın Bakara Suresi, Bakara suresinin önderi ise Ayet-ül Kürsî' dir." (İmam Suyuti).