İzmir CHP'de olaylı geçen il kongresinin yankıları sürerken, partinin İzmir milletvekillerinden Aytun Çıray, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun açıklamalarına ve iddialarına yanıt verdi. Kocaoğlu'nun kendisi ve bir diğer CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan için ortaya attığı "İkisi de Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını istiyor" iddiasına yanıt veren Çıray, "2019 yılında yapılacak seçim için 4 yıl öncesinden bayrak açmak ancak siyaset cahillerinin işidir. Kocaoğlu'nun da bu gerçeği bildiğini zannediyorum. Ama, galiba kendisi başka bir amacını gizlemek için böyle polemikler yaratıyor" diye konuştu. Kocaoğlu'nun kurultay hesapları yaptığını söyleyen Çıray, "Genel Başkanlık makamını da kapsayan gizli maksatları var" ifadesini kullandı. İşte Çıray'ın gündem yaratacak açıklamaları...
Aziz Kocaoğlu ile yıldızınız bir türlü barışmıyor. Bunun tek sebebi sizin Genel Başkan'ın kontenjanından listeye yazılmanız mı?
Sanmıyorum. Hamdi Türkmen'in Aziz Bey'e atıfla yazdıklarını üzülerek okudum. TV'de konuştu parti zarar görmesin diye ses çıkarmadım. İzmirlilere saygım gereği nefsi müdafaa şart oldu. Ben 36 yaşında müsteşar olmuş, başbakanlara danışmanlık ve hatta onlarla dostluk yapmış, Türkiye'nin yönetiminde söz sahibi olmuş biri olarak şaşkınlık içindeyim. Orada bana ithafen yazılanlar bizim terbiyemize ve üsluymaz. Ayıp bulurum o sözleri.
Mahalle dedikoduları ile siyaset yapmayı seviyesizlik addederim. Benim ne Aziz Bey'le ne de başkasıyla bir sorunum yok. Olması için gerekçe de yok. Ülke yangın yerine dönmüşken ve iç savaşın eşiğinde her gün şehitler geliyorken CHP'nin iç çekişmeleri milletin umurunda mı? CHP'de 'O ne dedi, bu ne dedi' diye yapılan dedikodularla kaybedecek zamanım yok. Kontenjan meselesine gelince... Daha önce de söyledim Büyük Kurultay'ın iradesi ile yapılan tüzüğün uygulanmasından ibarettir. Uygulayan kimdir? Genel Başkan, MYK, PM. Aziz Bey'in muhatabı onlardır. Bu kurulların yetkisini tartışmak kimsenin haddi değildir. Üstelik 1 Kasım'da millet iradesi bu durumu İzmir'de oyları arttırarak onayladı.
Kocaoğlu en son sizin ve Tuncay Özkan'ın 2019'daki yerel seçimlerde Büyükşehir adayı olmayı planladığını iddia etti. Var mı böyle bir niyetiniz?
Türkiye'de bir ay sonrasını öngörebilen var mı? 7 Haziran'dan 2 Kasım'a iktidar iki defa el değiştirdi. Aziz Bey o kadar öngörü sahibiydi de bir uçak dolusu insanla Diyarbakır'a "açılım" için gittiğinde bugün iç savaş çıkacağını neden öngörmemişti? Siz benim gibi deneyimli bir siyasetçinin bugünden üç yıl sonra yapılacak belediye seçimleri için kongre dizaynına girişeceğimi düşünebilir misiniz? 2019'da yapılacak seçim için 2015 yılında bayrak açmak ancak siyaset cahillerinin işi olur. Koyun can derdinde kasap et derdinde. Böyle bir ortamda bu tür tartışmaları yersiz, çirkin ve hatta gülünç buluyorum. Üstelik her CHP üyesinin en şerefli makamları isteme hakkı vardır.
İl Kongresi'nde partinin belediye başkanı ve milletvekillerinin böyle ayrışması tamamen geleceğe dönük siyasi bir hesaplaşmanın sonucu öyle mi?
Aziz Bey için de değil, bu tür tartışmaları açanların öyle büyük işler idealler veya memleketin yüksek menfaatleri için tartışma açtıkları falan yok.
Bunlar önümüzdeki Kurultay için ve genel başkanlık makamını da kapsayan başka gizli maksatlar için ortaya konan ucuz davranışlardır.
Ne olabilir Kocaoğlu'nun asıl maksadı size göre?
Bu konuda biraz önce söyleyeceğimi söyledim: Kurultay hesapları.
Kocaoğlu sizin delegeleri arayıp "Aziz'i gömeceğiz, yok edeceğiz" dediğinizi ve kendisine kumpas kurduğunuzu söylüyor. Buna ne diyeceksiniz?
Aziz Bey'in TV konuşmasından sonra partiye zarar vermemek için bu konuda beyanat vermeme kararı almıştım. Ama, gelinen noktada bazı gerçeklerin bilinmesinde fayda olduğunu görüyorum. Kendisiyle ilgili olarak söylediğim iddia edilen sözlerin hiçbiri bana ait değildir. O sözler benim aile terbiyeme de siyasi üslubuma aykırıdır. Birileri Sayın Başkan'ı yanıltmış. Keşke bana sorsaydı. Ben daha 1 ay önce kendisi hakkında küçük düşürücü bir konuşma yaptı diye Sayın Binali Yıldırım'ı dikkatli olmaya davet etmiş bir milletvekiliyim. Aziz Bey de bu tavrımdan ötürü telefonla beni arayıp teşekkür etme nezaketini gösterdi. Ne oldu, ne değişti de ben şimdi tam aksi bir konuşma yapayım? Böyle komplo teorileri üretmek vehimdir.
Kocaoğlu aslında kongreye karışmayacağını ama sizin müdahaleleriniz üzerine devreye girdiğini söylüyor. İl Başkanı seçilen Alaattin Yüksel'e de son ana kadar 'Aday olma' diye baskı yapmış, Buna ne diyorsunuz?
Aziz Bey'in bu konuda çelişkili açıklamaları var. TV'deki mülakatında Alaattin Bey'e iki kez gidip aday olması için onu ikna ettiğini söyledi. Şimdi de böyle konuşuyor. İlginç. Bu işler geride kaldı, artık kaşımanın ne anlamı var? Ben burada CHP'nin imajının zedelenmesine üzülüyorum. Türkiye bu haldeyken bizim bu konuları tartışmamız, İstanbul kuşatma altındayken Bizanslıların meleklerin cinsiyetini tartışmalarına benziyor. Bu tartışmalar vesilesi ile rahmetli Priştina'nın zamansız ölümüne bir kez daha çok üzüldüğümü ifade etmek isterim.
Kocaoğlu'na göre siz ve Tuncay Özkan CHP'de emeği olmayan insanlarsınız. Sizler için "Otursunlar oturdukları yerde, hadlerini bilecekler" diyor. Cevabınız...
Evet, herkes haddini bilecek, gücünü bilecek. Bu konuda kendisiyle hemfikirim ve hemfikir olduğumu da hep birlikte göreceğiz. Keser döner sap döner... Yalnız iyi bir CHP'li eleştiri enerjisini arkadaşlarına değil örneğin Tayyip Bey'e göstermeli. Ama, ben Atatürk'ün başbakanı, Türkiye İş Bankası'nın kurucusu, Kurtuluş Savaşı'nın Galip hocası CelBey'in yanından geliyorum. Üstelik CHP'de ne için siyaset yaptığımı 4 yıldır anlatıyorum. Türkiye'nin içine girdiği konjonktürde Atatürk ilkelerini, kurucu değerleri savunmak için CHP'ye geldik. "Atatürk'ü sevmek siyasi ibadettir" diyenlerdeniz. Bunlar basit tartışmalar. Beni kırmak kimsenin işine yaramaz. Bu beyanlardan sonra Atatürkçü merkez seçmen telefonlarımı kilitledi. Diyorlar ki; bazıları bizim oylarımızı istiyorlar ama bizim temsilcilerimizi istemiyorlar. CHP'ye gelenlerde şecere aramaya başlarsanız bu partiyi büyütemezsiniz. İzmir'de CHP'ye oy verenlerin yüzde 20- 25'i eskiden DYP ve ANAP'a oy veren insanlardır. Eğer "Bu partiye ANAP'lılar DYP'liler DP'liler oy versin ama CHP'de hiç bir yere gelmesinler. CHP'li olmasınlar" diyen varsa gelsinler bunu kamuoyunda tartışalım.
Aziz Bey'in "Ben üç kez seçim kazanmış belediye başkanıyım. 2009 ve 2014 yerel seçimlerinde alınan başarılar benim şahsıma verilen oylarla geldi" iddiasına ne diyorsunuz?
O zaman telaşa gerek yok. Olur da CHP yönetimi kendisine haksızlık(!) yapar da kendisini aday göstermezse o da bağımsız aday olur ve kazanır. Aziz Bey'e bu tartışmaları yapmak yerine AK Parti'nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerini aldıktan sonra nasıl iktidara geldiğini iyi incelemesini tavsiye ediyorum. AK Parti büyükşehirden 15 yıllık iktidar çıkardı. Bir Büyükşehir Belediye Başkanına il ve ilçe başkanlarıyla uğraşmak değil, yüksek siyaset yapmak yakışır. Hep birlikte yüksek siyaset üretelim ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu başbakan yapalım. Vehimler ve paranoyalar içinde siyaset olmaz.